Devlet adamı nasıl olmalı?
Son yıllarda bir daha ki seçimleri düşünen siyaset adamlarını çok gördük de, bir daha ki nesilleri düşünen devlet adamlarını göremedik, Diyojen gibi elde fener arayıp duruyoruz.
Sevgili okurlarım! Bakınız devlet adamı nasıl oluyormuş bir örnekle anlatayım.
Yıl 1934, o dönemde Millî Eğitim Bakanlığı Ulus'tadır. Bakan ise Niğdeli Abidin Özmen.
Bakan Bey, makamında harıl harıl çalışmaktadır. Kapısı çalınır. Bakan gür sesiyle. “Giriniz!”
Gelen Gazi Atatürk’ün yaverlerinden birisidir. Arkasında da iki çocuk vardır.
Bakan konuklara yer gösterir, “buyurunuz oturunuz” der.
Yaver elindeki zarfı, Bakan’a uzatır. Bakan zarfı açar itinayla: Atatürk’ten gelen bir mektuptur bakanın elinde tuttuğu. Başlık:
“Bay Abidin Özmen, Millî Eğitim Bakanı.”
Bakan, mektubu itinayla okur: “Yaver Bey’le size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırın.”
Bu, Gazi’nin emridir. Kesinlikle........
© Habererk
