Duruşu Olmayanın Sözüne İtibar Olmaz
Türkiye’nin yakın tarihinde bir gerçek vardır: Zaman zaman ara dönemler yaşanır. Darbeciler, vesayetçi rejimler, ya da sandıkla gelen baskıcı hükümetler… Hepsi aynı şeyi yapmıştır: Önce fikir ve ifade özgürlüğünü boğar, sonra aydınları, gazetecileri ya susturur ya da sürgüne mecbur bırakır.
Burada asıl mesele şudur: Sürgüne gidenlerin çoğu kendi ideolojilerinin değil, kendi konforlarının peşine düşer. Fikirlerinden bahsederken “halkın yanındayız” derler ama soluğu Paris’te, Berlin’de, Londra’da ya da New York’ta alırlar. Çünkü orada sıcak daireler, burslar, konferans salonları, ödül törenleri, rahat yaşam vardır. Bir bakıma bu, düşünce namusunu satmaktır. Söylediğini yaşamayan, yaşamadığını söyleyen insana........
© Habererk
