Yeni Süreç, Eski Belirsizlik: Terörsüz Türkiye Komisyonu
Türkiye bir kez daha kritik bir eşikte.
Adına “Terörsüz Türkiye Komisyonu” denilen bir masa kurulmak isteniyor ama masanın bacakları belli değil.
Meclis’te kurulacağı söylenen bu yapının adı var, kendisi yok.
Yetkisi muğlak, amacı belirsiz, sınırları çizilmemiş.
Yine bir “süreç”...
Yine büyük bir beklenti üretme çabası...
Ama altı hâlâ boş.
“Komisyon” kelimesinin arkasına saklanmış bu yeni hamle, geçmişin tecrübelerini, toplumun hafızasını, devlet aklını sınar nitelikte.
Çünkü bu millet, çözüm adı altında yürütülen birçok sürecin sonunda şehit cenazelerine, anayasa tartışmalarına ve bölücü taleplerin siyasallaşmasına tanık oldu.
Şimdi yine bir hamle var.
Ama temel soru şu: Bu defa farklı olan ne?
Ne oldu da yıllar sonra birden “terörsüz Türkiye” vurgusunu hatırlar olduk!
Oysa bu ülke, bu sürede 50 bini aşkın vatandaşını teröre kurban verdi.
Binlerce askerimiz, polisimiz, öğretmenimiz bu yolda şehit oldu.
Ekonomi kan kaybetti, sosyal yapı örselendi, demokrasi tahrip oldu.
Madem bu sorunun çözümü için bir irade vardı, neden 2003’te, neden 2010’da, neden 2016’da değil de şimdi?
Bugün hâlâ aynı aktörler, aynı örgütler ve aynı talepler sahnede.
Ve aynı “barış dili” ile yeni bir süreç ambalajı sunuluyor.
Ama sormak lazım:
Eğer bu mesele iki sayfalık bir mektupla, bir komisyon raporuyla çözülebilecek kadar basitse, neden bunca yıldır çözülmedi?
Eğer bu süreç bu kadar “temiz” ve “safiyane” bir amaç taşıyorsa, neden bu kadar karmaşık, belirsiz ve kapalı yürütülüyor?
“Komisyon” denilince halk, Meclis’te ciddi bir denetim ve çözüm aracı hayal ediyor.
Ama anlatılan modelde bu komisyonun ne yasama yetkisi var ne de bağlayıcılığı.
Karar alamıyor, kanun........© Habererk
