Eyalet Sistemi, Misak-ı Milli ve Emperyal Tuzaklar
Önümüzdeki süreçte Türk Milleti üzerinde kapsamlı bir algı operasyonunun devreye girmesi bekleniyor. Bu süreçte eyalet sistemi tartışmaları, Misak-ı Milli kavramının amacından saptırılması, sözde "Kürt sorunu" söylemleri ve Anayasa'nın 42. ile 66. maddelerinin değiştirilmesi çağrıları gündemi şekillendirebilir. Bu girişimlere karşı hazırlıklı olmak, doğru ve sağlam argümanlarla toplumu bilinçlendirmek milli bir görevdir.
İlk hedef, "yerel yönetimlere özerklik" üzerinden federasyon ve eyalet sistemini dayatmaktır.
Türkiye, binlerce yıllık devlet geleneği boyunca "tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet" anlayışından taviz vermemiştir. Malazgirt’ten Lozan’a kadar her dönemde bu yapı saldırılara maruz kalmış ama parçalanma senaryolarına asla boyun eğmemiştir.
Eyalet sistemi, Anadolu’yu bölüp yönetmek isteyen güçlerin planlarında daima yer almıştır.
Geçmişte Sevr’i dayatan İngiltere, Fransa ve Yunanistan gibi aktörler, bugün ABD ve İsrail gibi küresel güçlerin bölgesel hedefleriyle benzer bir strateji izlemektedir. Federasyon modelini övenler, ABD ve Almanya örneklerini göstermekle yetinirken bu ülkelerin tarihsel zorunluluklar nedeniyle bu yapıya geçtiğini görmezden gelirler.
ABD, etnik farklılıklara sahip 13 bağımsız koloninin birleşmesiyle federal bir yapı kurmuştur. Almanya ise yüzyıllarca parçalı prensliklerden oluşan bir yapıdan ulusal birliğe geçmiştir. Türk Milleti, Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar kesintisiz bir devlet geleneğine sahiptir ve güçlü bir merkezi yapıya dayanmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’yi federatif yapıya zorlamak, tarihsel gerçeklere ve milli değerlere aykırı bir girişimdir.
Misak-ı Milli, işgal altındaki vatan topraklarını koruma yeminidir. Hiçbir zaman yayılmacı bir hedef taşımamıştır.
Bu kutsal kavramı genişleme ve fetih politikalarının aracı gibi sunmak, milli mücadelemizin amacını........
© Habererk
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)