Türkiye İran’daki gelişmelere hazır olmalı
7 Ekim’den beri her fırsatta ‘’Muhakkak olacak, hazırlıklı olmalıyız’’ dediğimiz operasyon maalesef başladı. İran’a her ne kadar sadece İsrail saldırıyor gözükse de Amerika’da İsrail’le birlikte. Zira İsrail’in ihtiyaçlarını karşılayacaklarını deklare ettiler. Yani İsrail, silah ve mühimmat sıkıntısı olmayacağından savaşı uzun süre sürdürebilir. Tabii İran’ın saldırılarını etkisiz kılabilirse. Aksi halde savaş, saldırıları başbakanlık görevini sürdürebilmek için başlatan Netanyahu’nun aleyhine dönebilir.
Savaşın sonunda rejim değişebilir. Ya da rejim ABD-İsrail ittifakının şartlarını kabul ederek bir süre daha ayakta kalabilir. Ama sonuç değişmeyecek. Halkını memnun edemeyen, dönüşemeyen, komşuları ve yer aldığı bölge için tehlikeli olan her rejimin sonu yıkılmaktır. Rejimin en büyük avantajı düşmanın İsrail olması. Rejim eğer başka bir ülkeyle mesela Türkiye, Azerbaycan veya Pakistan’la savaşıyor olsaydı halk ayaklanırdı. Yine de ilerleyen süreçte ayaklanmalar meydana gelebilir.
Bu savaş Türkiye için hayati önemde. Terörsüz Türkiye sürecinin başlatılmasının en önemli nedenlerinden biri bu operasyona hazırlıklı olmaktı. Zira Batı sadece rejim değişikliğiyle yetinmeyecek. İran, bütünlüğünü korursa çok zengin gaz ve petrol yataklarına sahip olduğundan İsrail ve Arap devletleri için tehdit olmayı sürdürür. İyi yönetilirse kısa sürede ayağa kalkar.
Batının hedefi, Basra Körfezinin kuzeyinde ve güneyinde, birinde Sünni diğerinde Şii Arapların çoğunlukta olduğu, birbiriyle sınırdaş olmayan iki bölgede, kendi kontrollerinde küçük ama zengin iki Arap devleti kurmak olacaktır. Bunu sağlarlarsa geride kalan İran fukara olacağından, Batının gündeminde olmayacaktır. Afganistan’ın tek parça olmasının ya da bölünmesinin Batı açısından çok önemi olmadığı gibi.
Bu formül Ankara tarafından kabul edilemez. Çünkü bunun sonucunda Türklük fakirleşecek ve zayıflayacak. Geriye kalan İran ister bölünsün ister tek parça olsun fakir olacak ve zenginleşmesini sağlayacak kaynakları olmayacak. Bunun sonucu göçtür. İran Türkleri Pakistan ve Afganistan’a yönelmeyeceklerine göre, göçten en çok........
© Habererk
