İyi Parti alternatif olabilir mi?
İyi Partinin il kongrelerini internetten takip ettim. Bazı illerde salonlar hınca hınç doluyken bazısında boştu. Salonun durumu fark edilmesin diye boş olan kısımlar afişler ve pankartlarla kapatılmıştı. Kalabalık olan kongreler aynı zamanda coşkuluydu. Diğerleri sanki zorunluluktan yapılıyormuş gibi sessiz ve silikti.
Büyük Kongreden sonra bir komisyon oluşturularak il ve ilçe teşkilatları masaya yatırılmalı. Kongreler yeni yapıldığından önerim garip gelebilir ama salonu dolduramayan teşkilatlar ne sandıklara sahip çıkabilir ne sağlıklı önseçim yapabilir ne de seçim kampanyası yürütebilir.
Kongrelerde çok sayıda ilde yarış vardı. Rekabet partiyi canlandırır ve teşkilatları hareketlendirir. Bununla birlikte yarış kongrede bitmezse yani devam ederse parti kan kaybeder. Dışarıya yönlendirmesi gereken enerji içeriye yönelir, partiyi ağacın kurdu gibi yer bitirir. Genel Merkezin muhalif partililerinde örgütlerle bütünleşmesini ve mücadeleye katılmasını sağlayacak politikalar uygulaması ve programlar yapması lazım.
Kongrelerden, özellikle İstanbul Kongresinden sonra, partililer iki konuda Müsavat Beye yoğun eleştiriler yönelttiler. Parti içi demokrasi iyidir ve güçlü merkez sağ partilerin alameti farikasıdır. Eleştirilerin ilki Dervişoğlu’nun ‘’Kurucu genel başkanla aramı kimse bozamaz’’ lafınaydı.
Meral hanımın özellikle genel başkanlığının son dönemlerinde hata üstüne hata yaptığı ve yerel seçimlerdeki başarısızlığın en büyük müsebbibi olduğu su götürmez bir gerçek. Ama genel başkanın kurucu genel başkanla arasının bozuk olması ve kavga etmesi partiye kan kaybettirir. Partiyi küçültür. Halkımız kavgalı partiye oy vermez. Kaldı ki Meral Hanım eskisi kadar olmasa da hala popüler. İyi Parti dışında daha popüler hatta.
İyi Parti kurulalı sadece on yıl olmasına rağmen bünyesinden bir sürü parti çıktı. Kurucuların çoğu partiden ayrıldı. Bu kayıpların üstüne, Meral Hanımı ve ekibini kaybetmenin kime ne faydası var? İlaveten partililerin liderliğini benimsediği Müsavat Beyin Meral Hanımdan çekinmesine gerek yok ki.
Bir diğer eleştiri Dervişoğlu’nun ‘’Ben ittifakı milletle yaptım’’ sözüneydi. Bu ifade ‘’Diğer milliyetçi partilerle ittifak yapmam’’ olarak algılanmış. Oysa seçime iki buçuk yıl varken ‘’İttifak yapacağım’’ diyen lider pazarlık gücünü kaybeder. Ayrıca seçime bu kadar uzun süre varken ittifak kurmanın ne........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein