Hakan Fidan Emevi Camiine Neden Gitmedi?
Tam iki hafta bekledim. Kalın ile Fidan’ın yaklaşımındaki farklılığı kimse fark edecek mi diye. Ve tabii ki bu farklılık nasıl yorumlanacak diye. Maalesef Erdoğan’ın en önemli iki kurmayının on gün arayla yaptıkları seyahatlerde farklı davranmaları kimsenin dikkatini çekmedi. Oysa ziyaret edilen yerlerin farklı olması tesadüf değildi. Bilakis bilinçli ve planlı tercihlerdi. Zira diplomaside verilmek istenen mesajlar semboller ve yapılan ziyaretler üzerinden verilir.
Kalının Emevi Camisine gitmesi Tayyip Beyi temsilen yapılan bir davranıştı. Tayyip Beyin daha yeni devrim olan bir yere gitmesi güvenli olmayacağından, Şam’a onun adına Kalın gitti. Böylece on yıldır iktidarı ‘’Emevi Camiinde namaz kılacaktınız. Ne oldu?’’ sloganıyla eleştiren muhalefete güçlü bir cevap verildi. Fakat bu ziyaretten hem Arap hem de Batı başkentlerinin rahatsız olduğu fark edildi.
Aslında Arap devletleri İran’ın Suriye’de hakim pozisyonda olmasından rahatsızdılar. Ne yapsalar bu hakimiyeti kırmak bir yana zayıflatamadılar bile. Bu devrimle İran’ın Suriye’den tasfiye edilmesinden son derece memnunlar. Fakat acaba ‘’İran’ın yerini Türkiye’mi alacak?’’ endişesini taşıyorlar. Türkiye’nin Suriye’de etkin olmasından değil mütehakkim olacağı ihtimalinden rahatsızlar. Kısaca hem ‘’yeni bir İran’’ istemiyorlar hem de Arap olmayan bir devletin bir Arap ülkesindeki rejimi yıkmasından tedirginler.
Geçmişte uluslararası cihatçı olan bir ekibin ülkeyi ele geçirmesini risk olarak değerlendiriyorlar. ‘’HTŞ, Suriye’yi tam manasıyla ele geçirince devrim ihracına başlar mı?’’ sorusunun cevabından emin değiller. Ankara Kalının ziyaretinden sonra bu rahatsızlıkları tespit ediyor. Tayyip Bey, Kahire’de D-8 Zirvesinde devlet........
© Habererk
