Timur’un Satranç Tahtasında 5.Bolum
Türkiye: Timur’un Satranç Tahtasında Denge Oyunu
Timur’un 110 karelik satranç tahtası, küresel güçlerin dans ettiği bir arena. Türkiye, bu tahtada bir at gibi hareket ediyor: Çevik, öngörülemez ve her yöne sıçrayabilen. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışması, Türkiye’yi hem bir arabulucu hem de stratejik bir güç merkezi olarak tahtanın ortasına yerleştiriyor. TürkAkım ve TANAP gibi enerji hatları, tahıl koridoru girişimi ve NATO-Rusya arasındaki denge politikası, Türkiye’yi vazgeçilmez kılıyor. Türk strateji geleneğinin “Dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut” öğüdü ışığında, bu makale, Türkiye’nin enerji politikalarını, diplomatik manevralarını ve insanî yükünü analiz ediyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, BM, Dünya Bankası, IEA, UNHCR ve OECD verileriyle desteklenen çalışma, Türkiye’nin denge oyununun yeni dünya düzenini nasıl etkilediğini ve barışın nihai zafer olarak nasıl bir strateji gerektirdiğini inceliyor.
Tahtanın Atı
Timur’un satrancında, her kare bir hikâye anlatır. Türkiye, bu 110 karelik tahtada, bir at gibi hareket ediyor: Çevik, beklenmedik ve çok yönlü. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışması, küresel dengeleri sarsarken, Türkiye, enerji hatlarında arabulucu, tahıl koridorunda öncü ve diplomaside denge ustası olarak öne çıkıyor. TürkAkım, Avrupa’ya gaz taşırken, TANAP, enerji çeşitliliğini artırıyor; tahıl koridoru, milyonları doyuruyor; NATO üyeliği ve Rusya’yla iş birliği, Türkiye’yi tahtanın kesişim noktasına yerleştiriyor. Türk strateji geleneği, “Dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut” der. Türkiye, bu tahtada kiminle dans ediyor? Örneğin, 2022’deki İstanbul görüşmeleri, tarafları masaya oturturken, tahıl koridoru küresel gıda krizini hafifletti [1]. Ancak, ABD’nin yaptırımları ve Avrupa’nın baskısı, bu dengeyi kırılgan kılıyor. Bu makale, Türkiye’nin enerji, diplomasi ve insanî dinamiklerini inceleyerek, barışın yolunu arıyor.
Enerji Stratejisi: Tahtanın Nabzı
Türkiye, Timur’un tahtasında enerji hatlarının kesişim noktası. TürkAkım boru hattı, 2025’te Avrupa’ya 30 milyar metreküp gaz taşıdı; TANAP, Azerbaycan gazını kıtaya ulaştırarak enerji çeşitliliğini güçlendirdi [2]. Türkiye’nin LNG terminalleri, küresel talebin ’unu karşılıyor; 2024’te LNG ithalatı artarak 12 milyon tona ulaştı [3]. Rusya-Ukrayna çatışması, küresel enerji piyasalarını sarsarken, Türkiye, hem Rusya’yla hem Batı’yla iş birliğini sürdürüyor. Örneğin, TürkAkım, Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığını azaltırken, Türkiye’nin enerji merkezi rolünü pekiştirdi [4]. İstanbul’da bir enerji analisti, “Herkesle konuşuyoruz, ama kimsenin gölgesine sığınmıyoruz” diyor. Türk strateji geleneği, “Nabzı tutan, oyunu yönetir” der. Türkiye, bu tahtada enerji akışını yönlendirerek güç mü kazanıyor, yoksa sadece bir köprü mü? Örneğin, 2024’te Türkiye, Katar ve ABD’den LNG ithalatını artırarak enerji portföyünü
çeşitlendirdi; bu, Avrupa’ya gaz tedarikinde Türkiye’yi kilit bir aktör yaptı [5]. Ancak, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Türkiye’deki hanehalkı bütçelerini zorluyor; 2025’te enerji maliyetleri, asgari ücretin ’unu oluşturuyor [6]. Enerji hatları, sadece yakıt değil, stratejik avantaj ve diplomasi taşıyor; Türkiye, bu hatları tutarak tahtanın nabzını mı yönlendiriyor?
İki Taraflı Satranç
Türkiye, Rusya-Ukrayna çatışmasında tarafsız bir arabulucu olarak........
© Habererk
