menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD: Şah mı, Piyon mu?

17 23
05.08.2025

Timur’un 110 karelik satranç tahtası, küresel güçlerin dans ettiği bir arena. Bu tahtada, Amerika Birleşik Devletleri, vezir gibi hareket ediyor: Güçlü, çok yönlü, ama her hamlesi hem zafer hem kırılganlık taşıyor. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışmasının gölgesi altında, ABD liderlik iddiasını NATO’nun askeri gücü, LNG ihracatı ve Çin’le rekabet üzerinden sürdürüyor. Ancak bu liderlik, bir şahın mutlak zaferi mi, yoksa bir piyonun fedası mı? Türk strateji geleneğinin “Düşmanı düşmanla vur” öğüdü ışığında, bu makale, ABD’nin tahtadaki rolünü, enerji savaşlarını, diplomatik manevraları ve insanî bedeli derinlemesine inceliyor. NATO, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve BM Mülteci Ajansı (UNHCR) verileriyle desteklenen bu çalışma, ABD’nin hamlelerinin yeni dünya düzenini nasıl şekillendirdiğini ve barışın nihai zafer olduğunu sorguluyor.

Timur Satrancı 2.Bölüm

ABD: Şah mı, Piyon mu?

Timur’un 110 karelik satranç tahtası, küresel güçlerin dans ettiği bir arena. Bu tahtada, Amerika Birleşik Devletleri, vezir gibi hareket ediyor: Güçlü, çok yönlü, ama her hamlesi hem zafer hem kırılganlık taşıyor. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışmasının gölgesi altında, ABD liderlik iddiasını NATO’nun askeri gücü, LNG ihracatı ve Çin’le rekabet üzerinden sürdürüyor. Ancak bu liderlik, bir şahın mutlak zaferi mi, yoksa bir piyonun fedası mı? Türk strateji geleneğinin “Düşmanı düşmanla vur” öğüdü ışığında, bu makale, ABD’nin tahtadaki rolünü, enerji savaşlarını, diplomatik manevraları ve insanî bedeli derinlemesine inceliyor. NATO, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve BM Mülteci Ajansı (UNHCR) verileriyle desteklenen bu çalışma, ABD’nin hamlelerinin yeni dünya düzenini nasıl şekillendirdiğini ve barışın nihai zafer olduğunu sorguluyor.

Vezirin Dansı: Güç ve Kırılganlık

Timur’un satrancında, her kare bir hikâye anlatır. ABD, bu 110 karelik devasa tahtada vezir gibi hareket ediyor: Çok yönlü, stratejik ve tahtayı sarsan bir güç. Ancak vezirler bile risk altındadır; her hamle, hem zafer hem yenilgi taşır. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışması, ABD’nin liderlik iddiasını test ediyor. NATO’nun askeri desteği, LNG ihracatı ve Çin’le derinleşen rekabet, Amerika’nın hem gücünü hem kırılganlığını ortaya koyuyor. Türk strateji geleneği, “Düşmanı düşmanla vur” der; peki, ABD bu tahtada kimi hedef alıyor? Rusya’nın enerji kalelerini mi, Çin’in sessiz hamlelerini mi, yoksa kendi iç çelişkilerini mi? Örneğin, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı silahlar, savaşın seyrini değiştirirken, aynı zamanda diplomatik çözüm arayışlarını zorlaştırıyor mu? [3]. Bu sorular, sadece Amerika’nın değil, tüm dünyanın geleceğini şekillendiriyor. Timur’un satrancı, sırlarla dolu; her hamle, yeni bir hikâyeyi açığa çıkarıyor.

NATO: Gücün Kılıcı

ABD, Rusya-Ukrayna çatışmasında sahneye NATO ile çıkıyor. 2025’te, Ukrayna’ya sağlanan askeri destek, milyarlarca dolarlık bir hacme ulaştı. HIMARS roket sistemleri, F-16 savaş uçakları, insansız hava araçları ve gelişmiş savunma sistemleri, Ukrayna’nın direncini güçlendiriyor [4]. NATO’nun genişlemesi, Finlandiya ve İsveç’in 2024’te üyeliğiyle yeni bir ivme kazandı; bu, Moskova’da bir kırmızı çizgi olarak algılanıyor [5]. 2024’te NATO’nun savunma harcamaları 2 trilyon doları aştı; ABD, bu bütçenin p’ini omuzluyor [6]. Ancak bu güç gösterisi, barışa mı hizmet ediyor, yoksa çatışmayı mı uzatıyor? Türk strateji geleneği, “Güç, dengeyle anlam kazanır” der. NATO’nun kılıcı keskin, ama bu keskinlik, tahtada denge mi kuruyor, yoksa yeni gerilimler mi doğuruyor? Örneğin, 2025’te Ukrayna’ya yapılan 50 milyar dolarlık silah sevkiyatı, savaşın seyrini değiştirse de, barış görüşmelerine olan güveni sarsıyor mu? [7]. NATO’nun genişlemesi, Avrupa’nın güvenliğini artırsa da, Rusya ile gerilimi tırmandırıyor; bu, ABD’nin liderlik iddiasının hem gücünü hem sınırlarını gösteriyor.

Enerji: Yeni Bağımlılıklar ve Güç Oyunu

Timur’un satrancında, enerji bir kale; sağlam, stratejik ve kontrol edenin elinde bir koz. ABD, bu kaleyi........

© Habererk