menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Terörsüz Türkiye Sürecinin Taşıdığı Riskler

18 577
03.03.2025

Kaleme aldığım makalelerde öngördüklerim birer birer oldu. Önce çağrı yapıldı. Çağrının sadece silah bırakmayı değil örgütün lağıv edilmesini de içermesinin çok önemli olduğunu vurgulamıştık. Nitekim çağrı her iki hususu da içeriyor. Çağrıya olumlu yanıt veren Kandil, ilk adım olarak ateşkes ilan ederek partiyi fesih edecek kongrenin en kısa sürede toplanacağını açıkladı.

Takdir edersiniz ki yarım yüzyıldır faal olan ve on bine yakın eğitimli ve tecrübeli mensubu olan bir terör örgütünü tasfiye etmek kolay bir iş değil. Olumlu gelişmelere rağmen daha yolun başındayız ve önümüzde uzun ince bir yol var. Önümüzdeki aşama olan, kongrenin toplanarak partinin kendini fesih etmesine ve silahların teslim edilmesine karar verilebilmesi için, sonrasında ne olacağının netleştirilmesi gerekir.

Konuşulan alternatif, PKK’nın otuz elebaşının serbest geçiş hakkı verilerek bir Avrupa ülkesine yerleştirileceği, Mehmetçiğe karşı hiçbir eyleme katılmamış olanların Türkiye’ye kabul edileceği ve asıl kalabalık olan kitlenin Erbil ve çevresinde ikamet etmesine izin verileceği. Böylece milleti rahatsız edecek ve pazarlık yapıldığını düşündürecek bir af ya da infaz düzenlemesi yapılmasına gerek kalmayacak.

Bu alternatif teröristler açısından uygun. Zira daha önce silah bırakan Nizamettin Taş ve arkadaşları yirmi yıla yakın süredir Erbil’de hiçbir sorunla karşılaşmadan yaşıyorlar. Aramaları olan elebaşları dışındakiler Türkiye’ye gidip, dönebiliyorlar. Bu formül, af çıkarılmayacağı için iktidar açısından da uygun. Ama Türkiye için riskli. Zira Erbil hemen sınırımızda. Birbirlerini tanıyan, hayatı silahla geçmiş, bölgeyi avuçlarının içi gibi bilen, hızlıca mobilize olabilecek beş altı bin kişilik bir kitlenin sınırımızın hemen güneyinde olması büyük bir risk. Neticede silah hele de........

© Habererk