Etnik Vurgular Üzerinden Siyaset: Cumhurbaşkanı Erdoğan Ne Mesaj Veriyor?
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana etnik kimlikleri ayrışma aracı değil, bir arada yaşamanın zenginliği olarak görmeye çalışan bir millî birlik ülküsü üzerine inşa edilmiştir. Ne var ki son yıllarda devletin en üst makamlarından gelen söylemler, bu ülkünün altını oyan, toplum mühendisliğine kapı aralayan bir çizgiye doğru kaymaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşma, tam da bu bağlamda ciddi kaygılara neden olmuştur. Erdoğan, “Nasıl ki Türk, Kürt, Arap, Sultan Alparslan’ın, Selahattin Eyyubi’nin, Sultan Fatih’in ordusunda omuz omuza verip zafer kazandıysa…” diyerek başladığı cümlelerinde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını etnik aidiyetler üzerinden tasnif eden bir dil kullanmıştır.
Peki, bu söylem neden sorunludur?
Etnik Kimlikler Üzerinden Birlik Olur mu?
Hiç kimse, bu topraklarda yaşayan halkların etnik kökenlerini inkâr etsin ya da kimliklerinden vazgeçsin demiyor. Ancak devletin en üst makamında oturan bir liderin, millet mefhumu yerine "Türk, Kürt, Arap ittifakı" gibi ifadelerle bir “etnik koalisyon” tahayyül etmesi, Türkiye’nin üniter yapısı açısından büyük bir kırılmayı tetikleyebilir.
Bu söylemler, Anayasa'nın ilk maddelerinde ifadesini bulan “bölünmez........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein