menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ülkücü hareketin Turan Ülküsü 

10 1
21.10.2025

Ülkücü hareketin mücadelesi bir kavga değil bir davadır. Ülkücü hareketin fikri temellerinin içinde Turan ülküsü ile 300 milyonluk Türk milletinin ideali yer almaktadır. Bu ideal ülkücü hareketin vazgeçilmez Kızılelması olarak yaşamaktadır.

Türk siyasi düşüncesinde milliyetçilik fikri, tarih boyunca pek çok dönüm noktasından geçmiştir. Bu çizgide önemli bir kırılma ve yükseliş noktası ise 20. yüzyılın ikinci yarısında Alparslan Türkeş’in liderliğinde gelişen Ülkücü Hareket olmuştur. Bu hareket, sadece Türkiye içindeki millî birlik ve dirliği hedeflemekle kalmamış; aynı zamanda kadim bir ideal olan Turan Ülküsünü yeniden gündeme taşımıştır. Başbuğ Alparslan Türkeş’in düşünce sistematiğinde Türk Birliği'nin yeri, Ülkücü hareketin Turan’a bakışı ve bu idealin tarihi, ideolojik ve sosyo-politik boyutları ele almak gerekir. Büyük devlet adamı Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliğini sadece kültürel ya da kimlik temelli değil; aynı zamanda siyasi, sosyal ve ahlaki bir bütünlük içerisinde ele almıştır. Onun milliyetçiliği, Dokuz Işık Doktrini ile sistematik hâle gelmiş; bu doktrin içinde milliyetçilik, maneviyatçılık, toplumculuk gibi ilkelerle harmanlanmıştır. Başbuğ Türkeş için Türk milleti sadece Türkiye sınırları içinde yaşayan halktan ibaret değildir. O, "Türk Dünyası" kavramıyla Orta Asya’dan Balkanlar’a, Kafkaslar’dan Çin Seddi’ne kadar uzanan coğrafyayı bir milletin parçaları olarak görmüştür.

Turan kavramı, İslam öncesi dönemlerden beri var olan ve zaman içinde olan bir idealidir. Turan, sadece coğrafi bir birlik değil, dilde, fikirde, işte birlik prensibiyle şekillenmiş kültürel ve siyasi bir idealdir. Başbuğ Alparslan Türkeş ve Ülkücü Hareket, bu ideali romantik bir nostalji olarak değil, ulaşılması gereken stratejik bir........

© Habererk