İmamoğlu süreci…
Değerli dostlar, dört günden beri ülkenin içinde bulunduğu ortam başta iş dünyası olmak üzere, politik, stratejik ve hukuksal olarak bir çıkmaza doğru sürüklendiğini üzülerek belirtmek isterim.
Gerekçeler, şartlar ne olursa olsun buradan halk olarak kimsenin kazançlı çıkacağını üzülerek belirtmeliyim ki düşünmüyorum.
Maalesef ülke siyaseti kaostan beslenme alışkanlığına hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti bu kaos ortamında bir günde fakirleşti maalesef. Milyarlarca zarar eden bir ekonomi, uluslararası arenada güven kaybının dip yaptığı bir süreç.
Unutulmamalı ki kuvvetler ayrılığının olmadığı tek adam sistemlerinde; hukuktan politikaya, kurumlardan bürokrasiye hiçbir birimin sağlıklı işlemesinin imkânı ve olasılığı yoktur.
Tek adam sistemlerinde demokrasilerden bahsedilemez, düşünce özgürlüklerinden bahsedilemez. Sisteme itaat etmeyen herkes tek adam yönetim şekillerinde potansiyel tehlike olarak görülür. Hukuk, kural kaide asla geçerli değildir. Bu kavramlar sözde vardır, özde asla uygulanmaz. Tek adam sistemlerinde hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukukuna boyun eğimiştir. Zaman zamansızlık asla önemli değildir. Tıpkı İmamoğlu sürecinde olduğu........
© Habererk
