Sonunda Ekrem’i “ilah” da yaptılar!
İnsanlık tarihi boyunca siyasi figürlere yönelik defalarca abartılı, yer yer şirke kaçan ve onlara ulûhiyet addeden sevgi sözcükleri kullanılmıştır.
Fransız sosyolog Gustave Le Bon, “Kitleler Psikolojisi” adlı kitabında Roma’nın ilk imparatoru olan ve “Divi filius” yani “Tanrının oğlu” olarak anılan Augustus’tan;
“Romalılar, imparator Augustus için Lyon şehrinde bir mabet inşa ettiler. Hükümdara yalnız nedimler değil tüm Roma tapıyordu” şeklinde bahseder.
Maalesef benzer bir durum Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal’in de başına gelmiştir.
O dönem sevgide aşırılığa kaçan bazı şairler veya CHP’nin ileri gelenleri;
“Kabe Arab’ın olsun, Çankaya bize yeter…”
“Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!”
“Bizi yaratan sensin…”
“Ey Samsun'da karaya çıkan ilah, merhaba..”
“Ger dilersiz bulasız oddan necat/Mustafa-yı ba Kemal'e esselat” gibi…
Atatürk’ü haşa “ilah” kabul edip, Atatürkçülüğü bir “kült”, bir “din” haline getirmeye yönelik yığınla methiyeler dizmişlerdir.
Acı olan ise Atatürk’e “Tanrısallık” atfettikleri için kınanması gereken bu isimlerin, günümüzde hala baş tacı edilmesi ve matah insan muamelesi görmesidir.
Liderleri “beşer” olmaktan öte adeta kutsayan ve onlara yönelik “hoş olmayın teşbihler” kullanan insanlar, maalesef günümüzde de mevcuttur.
Örneğin…
O dönem “AK Parti Aydın İl Başkanı” olan İsmail Hakkı Eser’in, 14 Kasım 2008’de yaptığı bir konuşmada, Başkan Erdoğan için;
“Biz Başbakanımızın aşığıyız. Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir” dediği iddia edilmişti.
Bu sözler üzerine oldukça sert bir açıklama yapan Tayyip Erdoğan ise,
“Benim il başkanım veya il genel meclisi üyem güya bir konuşmasında ‘Peygamber gibi anılan bir Başbakan’ gibi bir ifade kullanılıyor. Allah aşkına bir insan; bu cehaletinden........© Haber7
