Silahla kurtardık sandıkla kaybediyoruz!
Yıl 1974.
Kıbrıs’ta gittikçe azgınlaşan Rum saldırılarına artık “dur” deme zamanının geldiğine karar veren Türkiye Cumhuriyeti devleti, Barış Harekâtı’na başlıyor.
ABD’nin uyguladığı silah ambargosuna rağmen onurluca direnen Türkiye, Kıbrıs’taki Rum zulmünü durduruyor.
Zaferin ardından adada “değişmeyen” tek şey ise Kıbrıs’taki soydaşlarımızın dinlerini yaşamakta karşılaştıkları zorluklar oluyor.
CHP’li Bülent Ecevit’in kurduğu koasliyon hükümeti tarafından kurtarılan Kıbrıs Türkleri, inanç özgürlüğü konusunda İsmet İnönü devrinin “din karşıtı” katı laikçi dayatmalarına maruz bırakılıyor.
Bu elim tabloyu gören ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nın “gerçek mimarı” olan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, adada şuurlu bir neslin yetişmesi için devrin Türk toplumu lideri Rauf Denktaş’a, “Kıbrıs’ta bir İmam-Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi açılmasını” teklif ediyor.
Bu istek, Denktaş tarafından anında geri çevriliyor.
Zira dönemin Rum toplumu lideri Glafkos Klerides’le, “Hamlet” isimli aynı Mason locasına üye olan Rauf Denktaş, Kıbrıs gençliğinin “dindar” olarak yetişmesini “gericilik” diye nitelendiriyor.
Böylece…
Kıbrıs halkının canları ve malları kurtuluyor ama inançları savunmaz bırakılıyor.
Bu durum, “dinî” ve “manevî” değerlerden uzaklaşmanın önünü açıyor.
Kıbrıslılar, benliğini ve manevi duygularını kaybediyor.
Din karşıtlığı, Kur’an kursu basmalar, ezan sesinden rahatsız olmaklar, intiharlar, tecavüzler alıp başını gidiyor.
Materyalizmin kucağına itilen Kıbrıslılar, “cami malları için bile yüzde 40 gümrük vergisi” alırken, Yahudilere toprak satmakta sakınca........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d