menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O “çürük binalar” kimin eseri Ekrem?

30 35
07.02.2025

O dönem nüfusu sadece 20 bin olan Ankara, 13 Ekim 1923’te “başkent” ilan edildi.

CHP tek parti iktidarı, “Mustafa Kemal ideolojisi”nin hem “sembolü” hem de “merkezi” yapmak istedikleri kent o günlerde “bozkırı” andırdığı için, acilen bir imar planına uygun şekilde Ankara’yı yeniden inşa etme kararı aldı.

Başkenti sıfırdan imal etme görevi ise Alman Mimar Hermann Jansen’e verildi.

Jansen de bugün yaklaşık 6 milyon vatandaşımızın yaşadığı Ankara’nın en fazla 300 bin kişiye ulaşacağını öngörecek şekilde bir plan hazırladı.

Böylece bozkırın ortasında geniş bulvarları, üç katlı ve bahçeli evleri olan ziyadesiyle yeşil bir başkent inşa edilecekti.

Fakat “Frenk usulü bir şehir yapmak” planı, CHP’nin aç gözlü rantçılarına takıldı.

“Bir Ortaçağ saltanatını yıkarak, yerine çağdaş bir devlet kurduklarını” sanan CHP’liler, Atatürk’ün ölümünün ardından “Jansen’in planını” çöpe atarak, kaçak katlar çıkmaya, çarpık yapılar inşa etmeye başladılar.

Evsiz fakirlere verilmek üzere belirlenen “ucuz arsalar” için de ufak bir kulübe de olsa “yapı” şartı getirilince, Ankara’nın her tarafı gecekondularla doldu.

Böylece, “asri bir cennet”e dönüşmesi hayal edilen Ankara, devasa bir gecekondu çöplüğü oldu.

O dönem yeni Ankara’nın “İmar Komisyonu Reisliği”ni yapan gazeteci Falih Rıfkı Atay bu vurgun düzenini, “Çankaya” kitabında “Bir Şehir Yapmak” başlığı altında şöyle anlatıyor:

“Bir gün imar mütehassısına Atatürk’ün yakınlarından biri için yaptıracağı bir ev projesi getirmişlerdi. Mütehassıs bana geldi: ‘Çankaya’dan getirdikleri için tasdik ettim. Fakat bu sokağa dükkân yapılmayacak’ dedi. O ev şimdiki Mithatpaşa Caddesinde dükkânsız yapılmıştır. Fakat bir İstanbul Milletvekili, garaj bahanesi ile aynı sokaklardan birinde dükkân ‘kaçırdı’. Bir başka milletvekili kat ‘kaçırdı’. Belediye göz yumdu.”

Atay bir başka örnekte ise;

“Yerli imara yıllarca hâkim olanlardan biri, Ankara’ya on parasız gelmişti. Yüz binlerce lira kazandı ve parasını Amerika’ya aktardı. 1945’te New-York’a gittiğim vakit, Ankara’daki ecnebi inşaatından çalan bir hırsız mühendisle onun şirket kurmuş olduğunu öğrenmiştim” diyerek yaşanan inşaat vurgununu gözler önüne........

© Haber7