menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Beytülmal”i beytine (evine) taşımış!

21 35
18.04.2025

Hazreti Peygamberimiz (S.A.V.) bir gece sabaha kadar uyuyamadı.

Eşi, sebebini sorduğunda;

“Dün gece yerde bir hurma gördüm, aldım yedim. Sonra aklıma geldi ki ya o hurma beytülmale aitse….” cevabını verdi.

Adaletin timsali olan ve kendi işi için ayrı devletin işi için ayrı mum yakan halife Hz. Ömer de beytülmale karşı hassastı.

Onun devrinde, Arabistan'ın uçsuz-bucaksız çölleri uzun süren kuraklıktan yanmış, yakılmıştı.

Susuzluğa ve açlığa çok dayanıklı olan develer bile iskelet haline gelmiş, zayıflıktan yük götüremez, çelimsizlikten pazarlarda para etmez olmuşlardı.

Fakat bu deve sürülerinin içinde bazı develer vardı ki her biri yağ tulumu gibiydi.

Pazarda müşterilerin satın almak için yarıştıkları bu develer, koca halife Ömer’in oğlu Abdullah'ındı...

Ne tesadüftür ki o sırada teftiş için pazara çıkan halife, herkesin devesi zayıflıktan yıkılırken, oğlunun besili develerini gördü ve şu ibretlik nasihati yaptı:

“Bak oğlum, senin develerinin bu kadar semizleşmesinin sebebi, benim halife oluşumdandır. Halk, halifenin oğlunun develeridir dedi, kendi develerine yedirmedi, senin develerine yedirdi. Kendilerinkine içirmedi, seninkine içirdi. Şimdi yapılacak iş şudur: Develerini sat, anaparanı ayır, kârını da hemen bana getir. Getir ki hazineye yatırıp, beytülmale iade edelim. Çünkü halife unvanı devletindir. Devlet de halkındır. Devletin unvanı ile kazanılan para da devlete aittir.”

Malum zihniyetin “Kızıl Sultan” yakıştırması yaptığı Sultan II. Abdülhamid de devletin hazinesine karşı oldukça hassastı.

Atalarının tarihini çok iyi okuyan ve kendisine dersler çıkaran Cennetmekân Sultan’ın ilk icraatlarından birisi de saray ve devlet dairelerindeki masrafları kontrol altına alarak, israfı bitirmek oldu.

Hakkında “pinti” iftirası atılsa da o bu tutumluluğu sayesinde ömrü boyunca hazineden, yani beytülmalden........

© Haber7