ŞİÖ 25. Devlet Başkanları Zirvesi: Alaska’dan Şanghay’a Diplomaside Yeni Dengeler
BÜYÜK BELİRSİZLİK ÇAĞINDA ÇOK KUTUPLU GEÇİŞ
Bir büyük belirsizlik çağında yaşıyoruz. Hegemonik rekabet, küresel adaletsizlik, derinleşen krizler ve hibrit tehditler; yeni teknolojilerin sunduğu imkânlar ile birleşince uluslararası zemini giderek daha öngörülemez kılıyor. Geleneksel kurallar ve normlar, güç dengelerinin baskısıyla esniyor; bu da devletleri tek merkezli güven arayışından uzaklaştırıp çok merkezli ve esnek ittifaklara yönlendiriyor. Çok kutuplu geçişin sancıları; yıpratma stratejileri, bölgesel gerilimler ve norm erozyonuyla kendini gösteriyor. Bu ortamda, devletlerin stratejik tercihleri sadece güvenlik haritalarını değil, ekonomik ve toplumsal dinamikleri de yeniden biçimlendiriyor.
ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA GEÇİŞ: BELİRTİLER VE DİNAMİKLER
Uluslararası düzenin meşruiyet kaynakları zedelendi. Hukukun ve normların seçici uygulanması, Batı-merkezli tekil anlatının sorgulanmasını hızlandırdı. Aynı zamanda tedarik zinciri kırılganlıkları, iklim kaynaklı göçler ve dijital rekabet; güvenlik tanımını askeri alandan öteye taşıyarak ekonomik, çevresel ve siber boyutları kapsayan çok katmanlı stratejiler gerektiriyor. Bu yeni dönemde ittifaklar daha geçici ve konuya özgü; aktörler ise çoklu platformlarda eşzamanlı pozisyon almak zorunda kalıyor.
ALASKA VE WASHİNGTON: DİPLOMATİK ÇOK MERKEZLİLİK VURGUSU
Alaska zirvesi, tek taraflı Amerikan gücünün küresel sorunlara tek başına çözüm üretme kapasitesinin azaldığını göstermektedir; Rusya gibi diğer kilit aktörlerin yokluğunda kalıcı ve uygulanabilir çözümler üretilememektedir. Bu durum, ABD hegemonyasının sınırlarının belirginleştiğine ve çok kutuplu bir dünya düzeninin giderek daha baskın bir çerçeve haline geldiğine işaret etmektedir. Washington merkezli görüşmeler ise Avrupa Birliği’nin küresel siyasette sınırlı ve çoğu zaman reaktif bir konumda kaldığını ortaya koymaktadır. Bu tespit, AB’nin stratejik özerkliğini güçlendirme ve çok aktörlü diplomaside daha proaktif rol üstlenme ihtiyacını güçlendirmektedir. Alaska ve Washington’daki paralel diplomasi uygulamaları, güncel uluslararası gündemin tek merkezli bir okumayla açıklanamayacağını; devletlerin aynı anda çok sayıda ilişki ağını ve etkinlik sahasını eş........
© Haber7
