menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Moskova’da yeni dönem: Suriye’nin yönü

13 0
21.10.2025

Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa’nın Moskova ziyareti, sadece diplomatik bir temas değil, Ortadoğu’daki güç dengelerinin yeniden tanımlandığı bir dönemin habercisi oldu. Bu ziyaret, hem Suriye’nin yeni dış politika rotasının ipuçlarını verdi hem de Rusya’nın bölgedeki varlığını nasıl yeniden konumlandırmak istediğini açıkça gösterdi.

Yeni Suriye’nin Yön Arayışı

El-Şaraa’nın Kremlin’e yaptığı bu ilk resmi ziyaret, Beşar Esad döneminden sonra Suriye’nin “yeni döneme” nasıl girdiğini anlamak açısından sembolik bir anlam taşıyor.

Şaraa, Moskova’ya ne Esad’ı iade istemeye gitti ne de yalnızca protokol icabı bir görüşme yapmaya. Ziyaretin ardındaki gerçek neden, Suriye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz ve güvenlik açmazıydı.

Ülke, kuzeyde Amerikan destekli SDG ve YPG güçlerinin, güneyde İsrail’in, doğuda ise Amerikan üslerinin gölgesinde fiilen bölünmüş durumda. Batı, “yumuşama” söylemlerine rağmen yaptırımları gevşetmedi, mali yardımlar sembolik düzeyde kaldı. Şaraa’nın ifadesiyle Suriye’nin yeniden inşası için 600 ila 900 milyar dolar gerekiyor — ve bu miktarı ayırmaya niyetli bir Batılı ülke yok. Dolayısıyla Şam, gözünü yeniden Moskova’ya çevirdi.

Üsler, Ekonomi ve Güvenlik Denkleminde Yeni Pazarlık

Suriye yönetiminin elindeki en büyük koz, Tartus ve Hmeymim’deki Rus askeri üsleri. Moskova açısından bu üsler, yalnızca Akdeniz’deki lojistik merkezler değil, aynı zamanda Afrika ve Ortadoğu’daki operasyonel derinliğin sigortası.

Askerî muhabir Oleg Blokhin’in ifadesiyle, “Şaraa üsler karşılığında dört temel şey isteyecek: yakıt, tahıl, silah ve para.” Bu, ekonomik çöküşü hafifletmek kadar, merkezi otoritenin elini güçlendirmeyi de amaçlıyor. Rusya’nın “özel askeri operasyon” yükü altında olduğu bir dönemde bu pazarlık, iki tarafın da çaresizlikten doğan bir karşılıklı bağımlılığa dönüştü.

Moskova, üsleri koruyarak Akdeniz’deki varlığını sürdürecek; Şam ise gıda, enerji ve askeri destek karşılığında siyasi özerkliğini kısmen devredecek. Bu, Suriye’nin yeni dönemde bağımsızlık değil, “stratejik esneklik” üzerine inşa edilen bir dış politikaya yöneldiğini gösteriyor.

Rus Uzmanların Değerlendirmeleri ve Rus Medyasında Yansımalar

Rus medyası ve uzman çevreleri, Ahmed el-Şaraa’nın Moskova ziyaretini yalnızca bir diplomatik jest olarak değil, Suriye’nin yeni döneminin “meşruiyet sınavı” olarak gördü. Kremlin’in kapılarını açması, Moskova’nın Şam’daki yeni yönetimi fiilen tanıdığı anlamına geliyor. Ancak bu tanıma, koşulsuz bir ittifak değil; dikkatle örülmüş........

© Haber7