Üniversite şart mı arkadaş?
Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (2025-YKS) sonuçları açıklandı malûm.
İstediği yeri kazanana, kazanamayana;
Bir yeri tutturana, tutturamayana hayırlı, uğurlu olsun.
Arzu ettikleri sonuca ulaşanlar da, ulaşamayanlar da kendileri için neyin hayırlı olduğunu bilemezler.
İyisi, olumsuz gibi görülen bir durumda da “Vardır bir hayır!” diyerek yola devam etmektir.
Hiçbir yere yerleşemeyen gençler sakın üzülmesinler.
Belki de onlar için yepyeni bir “fırsat penceresi” açmaktadır bu durum.
Ben diyorum ki:
Okumaya çok hevesli olmayanlar, liseyi “offf, pofff” çekerek bitirenler; yol yakınken — ya da çok uzak değilken — bir işe girsinler.
Bir mesleğe yönelsinler.
Yoksa…
“Üniversiteye kapak atma sınavı”na bir yıl daha hazırlanacaksın…
Bir yeri tutturabilirsen, dört beş senen de öyle geçecek…
Yazık değil mi, arkadaş?
Üniversiteye gitmen şart mı, arkadaş?
Liseyi bitiren bir genç kabiliyetine uygun bir mesleğe adım atsa, en fazla üç senede usta olur.
Dört beş yıl içinde ise, mesleğinde epeyce yükselmiş; yuvasını kurmuş, çoluk çocuğa karışmış olur, Allah’ın izniyle.
DEVLETE KAPAK ATMAK!
Bizde işler bir tuhaf.
Bir yeri “tutturabilen” öğrencilerin tamamına yakını günün birinde “devlete kapak atma sınavı”ndan çok iyi bir puan çekmeyi hedefliyor.
Gençlerin tamamına yakını “memur olmayı” hedefliyor; bu hiç de iyi bir şey değil, arkadaşlar.
Özel sektörde başarılı olmak, kendi işini kurmak, hedef büyütmek…
Bunlar pek kalmadı.
Kapağı devlete atabilenlerin büyük bir bölümü haftada iki gün izin yapıyor; bütün özlük hakları garanti altında oluyor.
Özel sektör öyle mi ya, patronun iki dudağı arasındasın.
Toplu görüşmeler, hakem kurulları, karşılanan karşılanmayan talepler hep “kamu” kesimi için söz konusu.
Kamuda çalıştığında, siyasilerle uyumun ve arandaki ilişkinin yakınlığı, sıcaklığı ölçüsünde yükselebilirsin…
Arkandaki siyasi güç gittiğinde sen de gidersin.
Peki, nereye gidersin?
Kapının önüne konulmazsın;........
© Haber7
