menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Milli Eğitim’de 12 yıl mecburiyetine çözüm arayışı

36 7
18.05.2025

Israrla ele aldığımız konuların zaman içinde mutlaka ülkeyi yönetenlerin de gündemine gelmesi ve bazı hususlarda da tavsiyelerimiz doğrultusunda adımların atılması okuyucularımızın dikkatini çekmiş.

Birkaç misal olarak da;

“Ev hanımlarına emeklilik, boşanma davası öncesinde arabulucuya gitme mecburiyeti, KKTC’deki Siyonist yerleşimi engellemek için bazı düzenlemelerin gerçekleştirilmesi, bedelli askerlik uygulaması, süresiz nafaka adaletsizliği, 6284 Sayılı kanunun yol açtığı arızalar” başlıkları sıralanıyor…

Ve tabii, bir de şu 12 yıl mecburi eğitim meselesi.

Bunların gündeme gelmesindeki etkimiz ne kadardır bilemiyorum ama şunu çok iyi biliyorum:

Biz, buralardan, sosyal medyadan, televizyonlardan bazı konuları, ısrarla, inatla gündeme getirdiğimizde…

Gündeme getirmeyenleri de sürekli olarak iğnelediğimizde dip dalga meydana geliyor.

Okuyucularımız, takipçilerimiz bu konularda pek ilgilenmeyen “muhafazakâr elitlere” mesajlar gönderiyor.

Onları “rahatsız” ediyor.

Vekiller, gittikleri yerlerde üzerinde durduğumuz konulara dair soru, talep ve tepkilerle karşılaşıyor.

Destek vermeye çalıştığımız sivil toplum örgütleri üzerinden de “demokratik baskı” mekanizmaları devreye giriyor.

Bazı sivil toplum örgütü önde gelenleri, önemli görüşmeler öncesinde bizimle de temas kuruyor.

Aile, eğitim konulu bazı etkinlikleri teklif, teşvik eder konumunda oluyoruz.

Bazılarına da sadece katılarak ve elimizdeki imkânlarla duyurulmalarını sağlayarak destek veriyoruz.

Bizim hiçbir talepte bulunmadan destek vermemiz, ortamdaki heyecana ama az ama çok katkı sağlıyor.

Nerede bir hayırlı iş varsa destek olmaya, nerede sıkıntılı bir iş varsa engel olmaya, ikaz etmeye çalışıyoruz.

Bizimle aynı duygu ve düşünceler içinde olan arkadaşlarımız da, gücümüze güç katıyor.

Maksat bağcı dövmek değil, üzüm yemek.

Kimseyi yıpratmak ya da övmek gibi bir derdimiz yok, günlük politikalarla işimiz yok.

Oy hesaplarıyla alâkamız yok.

Mesele, hayırlı işlere katkıda bulunma meselesi.

Bu çerçevede, üzerinde adeta bıktırasıya durduğumuz konulardan biri de “12 yıl mecburi eğitim” uygulaması.

Bizim zamanımızda 5 yıl olan mecburi eğitim, 28 Şubatçıların........

© Haber7