12 Yıl mecburi eğitime son mu?
Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Yusuf Tekin, iş başına geldiği günden bu yana büyük atılımlara imza atmayı çalışıyor.
Memleketin başına sekiz yıl kesintisiz mecburi eğitim ve katsayı haksızlığı uygulamalarını getiren zihniyetin Yusuf Hoca’ya saldırıp durmasının en önemli sebebi, ekibiyle birlikte ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” tefekkür eden, araştıran, soruşturan, “ezberlere” kapılıp gitmeyen nesiller yetiştirmeyi amaçlaması.
Bu nesiller, geçmişten bugüne kadar bütün anlatılanları, öğretilenleri sorgulayacak…
Aydınlık yarınlara yürümemize vesile olacak öyle ümit ediyorum ki…
Ümitlerim var ve elbette endişelerim de yok değil.
Sistemin derinliklerindeki “zinde” oluşumların Sayın Tekin’den ne kadar rahatsız olduklarını biliyorum.
Bu çok zorlu bir süreç.
İşi elbette çok zor Sayın Bakan’ın.
Çok zor ama imkânsız değil elbet.
Biz, elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyoruz işte hayırlı işlere.
Bu yazı da o çerçevede.
Efendim;
Bizim zamanımızda mecburi eğitimin süresi 5 yıldı, 28 Şubatçılar İmam Hatip ortaokullarını kapatmak ve meslek eğitimini yok etmek için kesintisiz sekiz yıla çıkarttı, bir de katsayı adaletsizliğini getirdi.
Böylece, imam hatip okulu ve meslek okulu öğrencilerinin üniversite imtihanını kazanmasını iyice zorlaştırdı.
İmam Hatiplerden, meslek okullarından mezun olanların, avukat, doktor, mühendis, mimar vesaire olmalarını istemiyorlardı.
Bunun için önlerine engeller koydular.
Koydular ama, o engeller aşıldı.
Bunun remzi olarak da, bir İmam Hatipli, önce Başbakan, sonra da Cumhurbaşkanı oldu.
İddialı takılan birçok ismi, 23 yıl boyunca sandıkta “telef” eden Cumhurbaşkanı.
AK Parti iktidarı bu zorlu süreçte, 4 artı 4 artı 4 formülünü getirerek artı katsayı haksızlığına son vererek imam hatiplerin ve meslek okullarının önünü açtı ama nasıl olduysa, niçin yaptıysa, mecburi eğitimin süresini 12 yıla çıkartarak çok büyük bir yanlışa imza attı.
Bunun üzerine, üniversiteleşme,........
© Haber7
