menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin Doğası

11 0
15.04.2025

Antalya Diplomasi Forumu’nu takip ederken Türkiye’nin son yıllarda bölgesel ve küresel ölçekte etkinliği üzerine derin düşüncelere daldım.

Öncelikle Türkiye’nin Afrika ülkeleri nezdinde geliştirdiği ilişkiler gözümün önünde canlandı. Ülke ülke kurulan irtibatlar, ilmek ilmek işletilen diplomasi Türkiye'yi Afrika’nın en hatırlı ülkeleri arasına soktu. İş birliği kurabildiğimiz bazı Afrika ülkelerinde yüzyıllık sömürge sistemi Türkiye’nin desteğiyle çöküşe geçti.

Ardından Suriye’nin yeni yönetiminin kuruluş serencamını düşündüm. Zalim Hafız Esad’dan başlayan ve oğlu Beşşar Esad’la devam eden sorunlu ilişkiler... Esad rejimlerinin onlarca yıl sürdürdüğü katliamlar... Bu katliamların yol açtığı sığınmacılar sorunu... “Esad’la anlaşmayı” her vesilede tavsiye eden muhalefetin ve tüm dünyanın şaşkın bakışları altında gerçekleşen Türkiye destekli Suriye devrimi... Hepsi de tespih tanesi gibi gözlerimin önüne dizildi.

Sonra, yüzyıldır dillendirilen Türk Cumhuriyetleri ile kurumsal ve sürdürülebilir iş birliği sisteminin kurulması hayalinin yavaş yavaş ete kemiğe bürünmesi... Rahmetli Turgut Özal, Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü ile bu hayalin bir ucundan tutmuştu. Özal ile çekişmeyi abartan Süleyman Demirel, başbakanlığı döneminde bu girişimi buzdolabına koyarak akim bırakmıştı. Bir yönüyle ‘Turan Birliği’ diye adlandırılabilecek olan bu siyasal hedef, ‘Türk Devletleri Teşkilatı’ ile ete kemiğe bürünüyor. Elbette gidilecek yol uzun. Rus emperyalizminin pençesinde geçen birkaç........

© Haber7