menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dünyanın Trump gündemi

12 0
11.04.2025

1990’larda Yeni Dünya Düzeni kavramı derinlemesine tartışılmıştı. Sovyetler Birliği’nin yıkılışının akabinde ABD merkezli tek kutuplu Yeni Dünya Düzeni’nin, ülkeler üzerinde oluşturacağı etki çözümlenmeye çalışılıyordu.

Dünyada köklü değişimlerin yüz yıllık periyotlarda gerçekleştiği kabul edilir. 1990’lı yıllarda yaşanan tartışmaların akabinde 2000’li yıllar yeni yüzyılın tavrının netleşeceği bir dönem olarak tahmin edildi.

Birinci Dünya Savaşı’yla kurulan jeopolitik düzenin oturmadığı hep zikredilmiştir. Hatta İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasının ana sebebinin Birinci Dünya Savaşı’ndaki paylaşıma itiraz olduğuna atıf yapan bir hayli siyaset bilimci var.

Nitekim Sovyetler’in dağılması, İkinci Dünya Savaşı galiplerinin oluşturduğu zorlama jeopolitikte hızlı bir değişimi beraberinde getirdi. Parçalanmış iki Almanya birleşti. Balkan coğrafyasında Yugoslavya dağıldı. Dünün Sovyet Bloğu üyesi olan Polonya, Romanya, Estonya gibi ülkeler bugünün Rusya’sını bağımsızlıkları için bir tehdit olarak gördüler. Ukrayna Savaşı bu endişeleri AB ülkeleri nezdinde ciddi bir boyuta taşıdı.

“Tarihin sonu” tezi üzerinden “globalizm” veya “küreselleşme”nin ne getirip ne götüreceğinin tartışıldığı yıllardan bugüne gelelim.

Graham Fuller gibi önde gelen strateji uzmanları ABD ve AB ülkelerinin konjonktürel bir düşüş trendine girdiğini ifade ediyor. Sanırım Fuller, Trump gibi bir liderin gelerek, anlaşılması zor kararlarla küreselleşmeyi bu kadar hızlı tahrip........

© Haber7