menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zıplamakla yerçekimi aşılmaz…

20 19
22.05.2025

Siyasal protestolar, tarih boyunca yalnızca bireysel ve toplumsal taleplerin değil, aynı zamanda o taleplerin temsil biçimlerinin de değiştiği bir sürecin yansımalarıdır.

Sanayi Devrimi sonrası dönemde klasik sendikal yürüyüşler ve grevler olmuş; bizim kuşakta da marşlı, pankartlı, megafonlu yürüyüşler olurdu. Eylemlere yönelik Demirel’in veciz bir sözü vardı, “Yollar yürümekle aşınmaz…”

Fakat 21. yüzyılın dijital-iletişim çağında, protesto eylemleri, içerikten çok biçime indirgenmiş, estetize edilmiş bir hal aldı.Bir süre meydanlar yere çömelip “biz buradayız” diyen gençlerle doldu… Peşinden duran adamlar… Yerinden kımıldamayan… Ardından hashtag’ler, dijital çığlıklar, sanal meydanlar…

Sahnede zıplama provokasyonuna alet olmuştu! İstinye Üniversitesi'nden Hande Yener kararı

Şimdilerde eylemlerde yeni bir evredeyiz: Zıplayarak protesto! Oturana, durana göre bu da bir gelişme. Hiç değilse hareket var… Kimine göre dans, kimine göre direnç sporu, kimine göre ise enerji israfı. Kimi hoplaya hoplaya bilim, çağdaşlık, eşitlik istiyor, kimi ise zıplayarak rejim, sistem, iktidar değişikliği. Kafalar güzel, devreler karışık, ayaklar yerden kesik.

Bu zıplama işi ilk ne zaman ve nerede çıktı? Yeri ve tarihi tam olarak net değil. Bazıları diyor ki, Norveç’te bir çevreci festivalde “ekolojik bilinç” çağrısı için başlatılmış. Bazıları da Latin Amerika'da “zıplayanlar vurulmaz” mottosuyla sokaklarda doğmuş bir refleks, iddiasında. Her ne sebeple olursa olsun, çok matah bir şey gibi gözükmüyor…

Zıplayanların memleketin “konser salonlarına”, “CHP ağlarına” düşüşü, belediyeler merkezli yolsuzluk, hırsızlık, şaibe iddiaları ile birlikte oldu ve daha çok Batı’dan ithal kültürel bir yazılım güncellemesi gibi gelişti… “Görüldü, beğenildi, uyarlandı”, sonra ritmik hale getirildi. Şimdi “Zıplamayan şucudur, bucudur!” gibi sloganlarla kitleyi ayırt eden bir kamplaştırma sistemi gibi çalışıyor. Yani, sadece ideolojik değil, aynı zamanda kinetik bir filtreleme yöntemi bu.

Bir........

© Haber7