Yerel yönetimleri ne yapmalı?
Son günlerde yerel yönetimleri çok konuşuyoruz. İyi konuşmuyor, verimsizlik, yolsuzluk, yozlaşma, rüşvet, irtikâp, kayırmacılık, kötü yönetim, kaynakların israfı gibi hususlarla mütemadiyen eleştiriyoruz. Oysaki 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin üzerinden çok da fazla bir zaman geçmiş değil…
Herkes seçim meydanlarına çıktı, pek çok mecrada boy gösterdi, yapacaklarını anlattı, vaatlerde bulundu, ikna faaliyetleri gerçekleştirdi, oy aldı, seçildi… Peki, bizler neye göre karar verdik? Neye göre seçtik ve göreve getirdik?
Gerçekçi bir değerlendirme yaptık mı? Şimdi skandallar ortaya çıkmasa, kaynak sıkıntıları kamuoyuna yansımasa, işler çok açık bir şekilde aksamasa kötü yönetimleri sorgulayacak, verimsizlik nedenlerini araştırma ihtiyacı duyacak ve yerel yönetimlerde iyileşme yolları nasıl olmalı diye düşünecek, kafa yoracak mıydık?
Kamu yönetimi, bir toplumun kaynaklarını adil, etkili ve verimli biçimde kullanarak kamu yararını önceleyen bir anlayışla hareket etmek zorundadır.
Özellikle yerel yönetimler bu sorumluluğun sahadaki en görünür aktörleridir.
Vatandaşla en fazla teması olan bu kurumlar, iyi yönetişim ilkelerine dayalı bir yapıyı benimsediklerinde, sadece daha kaliteli hizmet üretmekle kalmaz, aynı zamanda kamu güvenini de pekiştirirler. Bu bağlamda verimsizlik, kaynak israfı, etik dışı uygulamalar ve kamu zararına yol açan süreçler, hem teknik hem de kurumsal anlamda yapısal önlemlerle aşılabilir.
Etkin ve verimli kamu hizmeti üretimi, büyük ölçüde kurumsal kapasiteye bağlıdır. İnsan kaynağı yeterliliği, hizmet içi eğitim, liyakate dayalı atama sistemleri ve performans yönetimi bu kapasitenin temel ayaklarını oluşturur. Belediyelerde görev alan teknik ve idari personelin yalnızca mevzuata değil, aynı zamanda çağdaş şehircilik, katılımcı yönetişim ve dijital dönüşüm konularına da hâkim olması gerekir.
Bu nedenle,........
© Haber7
