Türkiye Yüzyılı... Aile Yılı...
Aileyi tanımlamaya kalkışsak pek çok değişik bakış açısı karşımıza çıkar. Normaldir.
Çünkü aile, toplumun temel taşıdır. Sağlıklı aile yapıları, sağlıklı bireyler ve dolayısıyla güçlü toplumlar oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi aileyi, "Türk toplumunun temeli" olarak tanımlar ve devletin aileyi koruma görevine vurgu yapar.
Çünkü aile, kültürel değerlerin, ahlaki ilkelerin ve geleneklerin nesilden nesile aktarıldığı bir ortamdır.
Çünkü aile, bireylerin duygusal ve psikolojik olarak destek bulduğu bir sığınaktır.
Bunun içindir ki, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 8 Aralık 1989 tarih ve 44/82 sayılı kararlarıyla, 1994 yılı "Uluslararası Aile Yılı" olarak ilan edilirken, yılın teması "Aile: Değişen bir dünyada kaynaklar ve sorumluluklar" şeklinde belirlenmişti.
"Aile bilincinin artırılmasının yanısıra ciddi problemlere çözüm getirecek genel politikaların yürütülmesini sağlamak üzere ulusal kurumlaşma kapasitesi de artırılmalıdır." denilen kararda, Aile Yılının hedefi "Aile yapısı bilincini özel sektörle birliktehükümetlerde de artırmak, ailenin önemine ışık tutmak, fonksiyon ve sorunlarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak, aile ve aile bireylerinin hak ve sorumluluklarına dikkat çekmek olmalıdır" şeklinde tanımlanmıştı. İnsan Haklan Evrensel Bildirgesinde yer alan "Aile Toplumun tabii birimidir. Toplum ve devlet tarafından korunur" (madde 16/3) ilkesinin vurgulanması istenilmişti.
Ne var ki, geçen yıllarda sanki bu karar alınmamış, sanki her 15 Mayıs’ın “Aile Günü” olarak kutlanması istenmemiş gibi bir anlayış egemen olmuş; küresel çapta aileyi ve sonrasında........
© Haber7
