menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tavşan kimde kaldı?

3 1
07.01.2025

Yağmur Atsız rahmetlinin anılarından önemli gördüğü kısımları seçip yazdığı bir kitabı var: Ömrümün İlk 65 Yılı. Her bölümü etkileyici, özellikle Hüseyin Nihal Atsız hayranları için de ziyadesiyle bilgilendirici… Baskısı kaldı mı bilmiyorum ama meraklısı internetten temin edebilir…

Atsız’ın oğlu Yağmur Bey, gazeteci idi. Bir Alman yayın kuruluşu için çalıştığı dönemde yolu Kasrı Kanco’ya yani Ahmet Türk’ün Mardin Derik’teki meşhur konağına (şatosuna) düşer. (Hatırlayanlar olacaktır, yakın geçmişte İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da gitmişti, kazanlarla yemekler pişirilmişti onuruna.) Yağmur Atsız’a, orada kaldığı sürede, çok neşeli, hoş fıkralar, fıkra tadında gerçek olaylar da anlatılır. O da birini kitabında nakleder, (kitaplığım karışık, hikâyeyi olduğu gibi nakletmek için kitabı aradım ama bulamadım) müsaadenizle ben de hatırımda kaldığı kadarıyla, kendi cümlelerimle aktarayım:

Gençler atlanırlar, ava çıkarlar. Atlar da attır, koşumları da koşumdur. Gençlerden biri tavşan görür, tüfeğini ateşler, vurulan tavşan düşer. Aynı anda bir el silah sesi daha duyulur. Tavşana doğru giden genç ve arkadaşları, biraz sonra bir başka atları da at, koşumları da koşum olan grupla karşılaşırlar. Onlar da aynı tavşana gelmiştir. İki taraf arasında “tavşanı kim vurdu?” tartışması, önce kavgaya sonra silahlı müsademeye dönüşür… İki taraftan da adamlar, iyi koşumlu güzel atlar ölür… Mesele artık aşiretler arası savaş, yıllarca sürecek kan davası noktasına gelmiştir. Ya olaya nokta konacak, kavga ve kayıplar bu kadarla kalacak veya devam edecek… Gecenin karanlığında, bir ateşin aydınlığında taraflardan birinin yüz yaşını aşmış sözü dinlenir, piri fani büyüğünün etrafında bir yandan müsademeye katılan gençler, aileleri, aşiret büyükleri toplanır ve konunun halline ilişkin uzun uzun konuşur, fikrini almak isterler… Herkesi dinler, piri fani ihtiyar. Gecenin karanlığında, bir ateşin aydınlattığı zifiri ortamda, yaşının yüzüne yansıttığı çizgileri hareketsiz bir şekilde, arada sigarasından derin nefesler çekerek dinler… Herkesin sözü biter, piri fani ihtiyar yine sigarasıyla ve derin sessizliğiyledir… Ateşin çıtırtısından başka, uzaklardan gelen köpek seslerinden maada çıt bile yoktur… Kalabalık, büyük........

© Haber7