Sıfır Atık vizyonu: Türkiye’nin küresel çevre ahlakına katkısı
İçinde bulunduğumuz yüzyıl, insanlığın çevreyle ilişkisini yeniden tanımlamasını zorunlu kılmaktadır. Sanayi devrimiyle başlayan hızlı kalkınma süreci, refah artışı sağlarken tabiatın sınırlarını zorlamış; bugün artık iklim krizi, kaynak tükenişi ve çevre kirliliği gibi sorunlar küresel bir varoluş meselesine dönüşmüştür. Bu süreç, kalkınma paradigmasının “sınırsız büyüme”den “sürdürülebilir denge”ye evrilmesine yol açmıştır...
Türkiye’nin 2017 yılında başlattığı Sıfır Atık Projesi, bu dönüşümün sadece çevresel değil, kültürel ve ahlaki bir boyut kazandığı örneklerden biridir. Bu proje, çevre koruma politikalarını bir medeniyet vizyonu haline getirerek “doğayla uyumlu insan” fikrini merkeze almaktadır. Böylece Türkiye, yalnızca teknik bir atık yönetimi değil, medeniyet temelli bir çevre etiği inşa etmektedir.
Kültürel ve inanç kodlarımızda yer alan “israf etmeme” ilkesi, modern sürdürülebilirlik kavramının aslında tam da karşılığıdır. Hz. Peygamber’in “Akarsu kenarında olsan dahi israf etme” öğüdü, doğal kaynaklara duyulan saygının ilahi ve insani boyutunu ortaya koyar. Geçmişte, İslam şehirlerinde atık neredeyse yoktu; çünkü her şey bir döngü içinde yeniden değerlendirilirdi. Bu anlayış, bugünün “döngüsel ekonomi” kavramına tarihsel bir öncül oluşturur.
21. yüzyılda Türkiye, çevreyi kalkınmanın ayrılmaz parçası olarak yeniden tanımlamış; Sıfır Atık bu yönelişin somut yansımasıdır. 2017’de Cumhurbaşkanlığı himayesinde başlatılan proje, kısa sürede hem idari hem de toplumsal düzeyde güçlü bir ekosistem oluşturmuştur.
Sıfır Atık sistemi, kaynağında azaltım, ayrıştırma, geri dönüşüm, yeniden kullanım ve enerji geri kazanımı ilkelerine dayalı entegre bir modeldir. Bu yapı, yalnızca atığı bertaraf etmeyi değil, atığın oluşumunu önlemeyi hedeflemektedir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre 2024 itibarıyla: 170 binden fazla kamu binasında Sıfır Atık sistemi kurulmuştur. 81 ilde geri kazanım altyapısı tamamlanmış; 45 milyon vatandaş doğrudan farkındalık çalışmalarına katılmıştır. 45 milyon ton atık ekonomiye kazandırılmış, bunun karşılığı yaklaşık 3 milyar dolar ekonomik değer olmuştur. Geri kazanım oranı 2023 itibarıyla 5’e, hedef ise 2035’te `’a ulaşmaktır. 150 binden fazla kişi doğrudan geri dönüşüm sektöründe istihdam edilmiştir.
Sıfır Atık yaklaşımı çevre koruma aracı olduğu gibi veriye dayalı yönetişim modeline sahip ekonomik bir reform modelidir.... Dijital takip sistemleri, yapay zekâ destekli ayrıştırma teknolojileri ve akıllı atık toplama altyapıları, Türkiye’yi çevre teknolojilerinde öncü bir ülke konumuna taşımaktadır.
Sıfır Atık, Türkiye’nin yeşil büyüme stratejisinin merkezinde yer alır. OECD........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d