menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalefetin gözlerimizi yaşartan Filistin ve Gazze ilgisi

6 1
07.08.2025

Muhalefetin başına gökten elma düştü, görmediklerini görmeye başladı, söyleyemediklerini söylemeye başladı… 7 Ekim 2023’den beri devam edegelen ve soykırıma dönüşen İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetine birbirinden tutarsız açıklamalarla ses çıkarmaktan imtina ederlerken, o günün çok öncesinden itibaren Filistin, Gazze ve Kudüs konularını dış politik hassasiyetlerinin başına yerleştiren AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımıza, Dış işleri Bakanlığımıza, kurumlarımıza yönelik iftira, İsnat içeren dezenformasyon girişimlerinde bulunmaktalar…

Peki tarihsel süreklilik içinde kim nerede duruyor, muhalefetin yaklaşımı ne kadar doğru? Gözden geçirmekte yarar var…

Filistin meselesi, uluslararası ilişkiler literatüründe yalnızca bölgesel bir çatışma alanı olarak değil, aynı zamanda küresel olarak uluslararası düzenin işleyişi, güç dengeleri ve siyasal meşruiyetin sorgulandığı çok katmanlı bir sorun alanı olarak değerlendirilir.

Bu çerçevede ülkemizin özellikle AK Parti döneminde izlediği Filistin politikası, klasik dış politika analizlerinin ötesinde; tarihsel süreklilik, etik duruş, diplomatik kapasite ve kamu diplomasisi bileşenleri üzerinden çok boyutlu bir yaklaşımla ele alınmalıdır.

Türkiye’nin Filistin’e yönelik bakışı, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan bir devamlılığın ürünü olarak şekillenmiştir. Kudüs’ün statüsü, İslam alemi için Mescid-i Aksa’nın önemi, Balfour Deklarasyonu sonrası oluşan jeopolitik değişim ve 1948 ile 1967 savaşları ile izleyen süreçteki işgal ve insan hakları ihlalleri, Türkiye’nin konuya dair siyasal ve toplumsal reflekslerini şekillendiren temel hususlardır...

Bu tarihsel arka plan, AK Parti döneminde salt geçmişe yapılan atıflar şeklinde değil; aynı zamanda dış politika söyleminin kurucu bir bileşeni olarak yeniden anlamlandırılmıştır.

2002 sonrası dönemde AK Parti, Filistin sorununa yönelik yaklaşımını hem iç hem de dış politikayla bütünleşik bir stratejiye dönüştürmüştür. 2009 Davos zirvesindeki “One Minute” çıkışı, 2010 Mavi Marmara krizi, ve 2017 BM Kudüs oylaması gibi olaylar, yalnızca simgesel tepki........

© Haber7