Üç kıtanın arasında bulunan Tunus ve Sicilya arasındaki hattın doğusunda kalan Doğu Akdeniz, tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de Dünyanın en önemli jeostratejik konumunda, bulunmaktadır. Küresel hâkimiyetin merkez kavşağı olan ve bir ucu Akdeniz’den başlayıp sırtını Toros dağlarına dayayarak, Basra Körfezine, Zağros dağları inen bölgeye, üzerinden Bereketli Hilal denilmektedir.

Su, toprak, geçiş yolları ve enerji kaynaklarının merkezi olan bu bölge, Sümerler, Persler, Hitit, Mısır, Roma ve İslam medeniyetlerinin üzerinde yükseldiği medeniyetin doğduğu bölgedir. Yazı, para, tekerleğin ilk kez kullanıldığı ve devletin kurulduğu bir yer olan Bereketli Hilal’a hâkim olan, dünyaya hâkim olur. Çünkü Dünya ana karasının kalbgahı (Heartland) burasıdır. Buranın buğün bahçesi ve kilidi ise 1571 yılında 70 000 şehidin kanıyla alınan Kıbrıs’tır. Akdeniz Fatihi Barbaros Hayreddin Paşa’nın, “Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur” dediği bu bölge, deniz ve karanın birleştiği yerdir.

21. yy’ın ilk çeyreğini tükettiğimiz bir zamanda, Doğu Akdeniz ve Bereketli Hilal’in tamamında gelecek yüzyılların dünyası şekillenmektedir. Çin, demir ipek yolu (IMEC) ve şirketleriyle petrol-gaz kaynaklarına ulaşmaya çalışırken; ABD, Büyük Ortadoğu Projesiyle ve İsrail-Hindistan merkezli IMEC’le bölgeyi hücrelerine kadar parçalayıp Büyük İsrail’in emrine vermekte, Rusya sıcak sularda üs kurmakta (Şara bile Esadların Ruslara verdiği üslere dokunamadı) ve Türkiye ise bunlar arasında bir denge bulmaya çalışmaktadır. Dünya siyasi tarihinin en büyük çatışması, yani Üçüncü Büyük Oyun, Doğu Akdeniz’de tekrar yaşanmaktadır.

Şu anda Türkiye-Libya Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sahasının doğusunda, tüm küresel petrol şirketleri ve ABD, Rusya, Fransa, İngiltere başta olmak üzere küresel güçler bölgede yoğun bir........

© Haber7