menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam Dünyası’nda Büyük Barış Süreci ve Basralı Ömer (I)

9 30
29.10.2025

Bugün 29 Ekim 1923 yılında ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılını kutlamaktayız. Her türlü etnik ve dini mezhebiyle Müslümanı ve gayrı Müslümanıyla Barış ve huzur içinde nice yüzyıllara diyorum. Bu, coğrafyamızda olan tarihi ve tabi kodlarımızdandır.

Afganistan ve Pakistan arasındaki yapay Durand Hattıyla bu coğrafyada geçen haftaya kadar 132 yıldır kan akarken; Sykes-Picot’la da bu Türkiye-Irak ve Suriye arasında kan akmaya devam etmektedir. Bu süreci durdurmanın tek yolu, Türkiye üzerinden başlanan İslam Dünyası’nda çatışma yerine Büyük İç Barış’a yönelmektir ki; bugün Sudan’da Gazze gibi facialar yaşamaktadır.



İslam Dünyası’nın kontrol sınırları: BOP kapsamında Sudan, Durand Hattı ve Sykes-Picot

Bugün Türkiye Doğu-Batı ve İslam ülkeleri arasında en gelişmiş ülke olarak görülmektedir. Özellikle 1950 yılından itibaren, kalkınma ve kefenini yırtma konusunda, Başbakanının idam edilmesi pahasına da olsa büyük başarılar elde etmiştir. Bu konuda Boğazlar ve Kıbrıs’ın geri alınması tarihi adımlardır.

İç-dış siyasi ve sosyal dengesi Jön Türklerin muktedir olmalarından itibaren (23 Temmuz 1908) bozulan Türkiye’nin bunu düzeltmesi oldukça meşakkatli olmuştur. Bu konuda ilk karşı devrim Adnan Menderes liderliğindeki, 1950-60 arasında süren on yıllık iktidarıdır ki; o da cebren ve hileyle sonlandırılmıştır. Benzeri süreç daha sonra 2016 FETO darbesine kadar, on yılda bir sistematik olarak en az dört kez daha tekrarlanacaktır. Bu konuda II. Abdülhamid ve Menderes’in aksine 23 yıldır aralıksız Türkiye’yi yöneten Recep Tayyip Erdoğan,........

© Haber7