menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Köye dönmek mi yeni şehirler kurmak mı?

19 0
02.08.2025

Birkaç günlüğüne doğup büyüdüğüm köyümdeyim. Üç yüzden daha fazla hanesi olan Tütüncüler köyünde (Talvat) otuz-kırk hanede insan nefesi var. Çeşitli nedenlerle şehirlere göç edilmiş. Ancak çay hasat mevsimi ve yaza denk gelmesinden olsa gerek haneler daha dolu ve tanıdık yüzler var.

Çocukluğumun “tipi esmeri”, “koşa Abdullah” abisi, “imami İsmaili”, “ceva Fatihi”, “edu Ali”, “amedi Adem” ve “emi Mustafa” abileri ile sohbet etmek güzel. İsmet dayının taze armutlarını yedikçe yiyesi geliyor insanın.

“Ceva Burak” hâkim olmuş, mahkemelerde adaletin tecellisinin birincil aktörlerinden. “Perdeci Necmi” abinin dükkanında Rize simidine, eski kaşarına ve zeytine eşlik eden çay her zamanki gibi o biçim lezzet veriyor; bir bardak iki bardak dükkâna gelen giden derken keşke sohbet hiç bitmese diye gönül iç çekiyor.

Kendileri ile sohbet ettikçe “elhamdülillah iyi ki tanışmışız” dediğim Rize’nin valisi (İhsan Selim Baydaş) ve belediye başkanı (Rahmi Metin). İkisi de entelektüel birikimleri, dertli oluşları, kibirden uzak bir halet-i rûhiye ile halkla iç içe olabilmeleri, çalışkanlıkları, pratiklikleri ve aralarındaki uyum, her şehirde “keşke böyle güzel ikiz ruhlar olsa” dedirten cinsten.

Kısa ziyaret sürecimde aklıma “köye dönüş” söylemleri geliyor. Bir ara Covid-19 sürecinde kalabalıklardan yani şehirlerden kaçışın adresi olan “köye dönüş” hem fiilen görülüyordu hem de siyasilerin vaatleri/teşvikleri içinde yer almaya başlamıştı.

Özellikle emekliler için doğup........

© Haber7