menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dokunulmazlık libası!

13 0
17.09.2025

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın birkaç gün önce önemli bir açıklaması vardı. İstanbul 2 Nolu Barosu Adli Yıl açılışında mikrofon karşısına geçen sayın bakanın sözleri pek gündem olmadı ama çok önemli idi. Yılların kangrenleşmiş siyaset kalkanlarından biri olan ‘dokunulmazlık’ üzerine ironik bir gerçeklikle yaklaşan Turan, aslında, verilmiş bir yetkinin nasıl çıkara ve elverişli bir malzemeye dönüştürüldüğünü haykırıyordu:

“Bu topraklar ve bu medeniyet adalet ve hak kavramlarıyla yoğrulmuştur. Bazı kanunlarımızı batıdan almış olabiliriz ama biz adaleti, hakkı batıdan öğrenmedik. Hepiniz bilirsiniz, bizim mahkeme kararlarımız ‘Türk Milleti adına’ diye başlar. Çünkü en büyük yargıç, millet vicdanıdır; hâkimlerimiz, mahkeme salonlarımız, o vicdanın temsilcisidir.”

Konuşmasında dönem örnekleri de veren Turan, “Bu ülkede darbe mahkemeleri görmemişiz gibi davranılıyor” diyerek 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerine atıfta bulunuyor ve toplumdaki adalet bilincini iyi anlayabilmek adına teatral Yassıada duruşmalarına dikkat çekiyor.

Sayın bakan bu sözleri neden ve kime söylüyor?

Eline makamı alan ve bu gücün verdiği özgüvenle “polisimize çemkirenler” için söylüyor ve dokunulmazlığı suiistimal peşinde olan -özellikle CHP’li- vekilleri kastederek devam ediyor:

“Dokunulmazlık, daha çok kürsüye ulaşmak için vardır. Her türlü yanlışa omuz vermenin adı dokunulmazlık değildir.”

Olmamalıdır da…

***

Bu ülke eğnine dokunulmazlık libası giyenlerden çok çekti.

Anayasa’nın 83. maddesi dokunulmazlık meselesini tarif için vardır. Bu madde “yasama sorumsuzluğu”, “yasama dokunulmazlığı”, “süreçlerin ertelenmesi” ve “meclis kararı”nı kapsar. “Yasama sorumsuzluğu”na göre,........

© Haber7