15 Temmuz’da ‘olmayan’ nedir?
Tarih tekerrür eder. Fakat biçimi ve yoğunluğu her zaman farklıdır. Geçmişin her zaman her şeyi dengelediğini düşünmek safdilliktir. Her dönemin kendine özgü şartları, gerginlikleri, sükûneti veya mücadelesi vardır.
Üzerinden 9 yıl geçmiş olmasına rağmen 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından oluşan ve giderek derinleşip toplumun genlerine işleyen hâl, bugünü ve yarını da dengeleyen hakikî bir duygudur. Parti, kurum, birey.. her ne olursa olsun bu hakikat toplumdaki pek çok şeyi değiştirip dönüştürmüştür.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan ‘şey’, sadece iç ve dış dinamiklerin Türkiye üzerindeki emellerine ulaşabilmek için giriştikleri ne ilk ne de son ameliyattı.
Bu darbe girişimi sadece bir güvenlik krizi değildi. Ülkemizin anayasal düzeni, siyasî yapısı ve toplumsal psikolojisi üzerinde de derin, kalıcı, çok katmanlı ve trajik etkiler bıraktı.
Belki binlerce kez yazılıp çizildi…
Aslında 15 Temmuz’da neyin olup ol(a)madığını analiz ederek süreci daha sağlıklı değerlendirmek mümkün.
***
Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet, MİT, TBMM ve daha pek çok kuruma saldırılar düzenlendi.
Ankara ve İstanbul’da tanklar sokaklara çıktı, köprüler kapatıldı.
Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı F-16’lar, helikopterler sivil yerlere ateş açtı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihinde ilk kez savaş uçakları tarafından bombalandı.
Marmaris’te tatilde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cep telefonu bağlantısıyla özel bir televizyon kanalının canlı yayınına katılarak milleti meydanlara davet etti.
Bu çağrı darbe girişiminin en kritik anlarından biri idi ve gidişatın kırılma noktası oldu.
Binlerce vatandaş tankların önüne yattı, kışlalara yürüdü.
İstanbul’da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri üzerine çıkan tanklar geri püskürtüldü.
Birçok ilde valilikler ve kritik noktalar halk tarafından korundu.
TRT’ye giren darbeciler emir aldıkları “Yurtta Sulh Konseyi” adına hazırlanan bir darbe bildirisini spikere okuttular.
Ancak kısa sürede TRT binası ve diğer medya organları tekrar kontrol altına alındı.
O saatlerde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve diğer kuvvet komutanları darbeciler tarafından alınıp bilinmeyen bir yere götürüldü, sabaha karşı düzenlenen operasyonlarla kurtarıldılar.
Darbe girişiminde 249 vatandaş (asker, polis, sivil) şehit oldu. 2 binden fazla kişi de yaralandı.
Darbe girişimine katılan binlerce asker, yargı mensubu, polis ve kamu görevlisi........
© Haber7
