menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zülfü yare dokunmak

12 0
05.04.2025

Teknolojinin gelişmesi ve teknik imkanların artmasıyla Medya, dijital çağın meydana getirdiği dönüşüm ve değişiklikler neticesinde politik, ekonomik ve sosyal etkilerin artması nedeniyle iki farklı konumda şekillenmektedir. Bir kısmı sorun üreten, bir kısmı ise bu sorunları çözme konusunda çaba sarf eden medya kuruluşlarından oluşan bu tablo, günümüzün en karmaşık ve tartışmalı konularından birini oluşturuyor.

Dezenformasyon, reklam bağımlılığı, medya tekelleşmesi, geleneksel medyanın dijital medya karşısındaki konumu, medya okuryazarlığı ve gelecekte karşılaşılabilecek sorunlar, gündemdeki yerini korumaktadır.

Dezenformasyon ve Yanlış Bilginin Yayılımı

İnternet erişiminin artması ve bunun sonucunda sosyal medyanın yaygınlaşması, maksatlı ya da doğru olmayan bilgilerin hızla ve denetimsiz olarak okuyucu veya izleyiciye ulaşmasını kolaylaştırdığını görüyoruz. Günümüzde, sosyal medya platformları aracılığıyla üretilen içerikler anlık olarak geniş kitlelere erişebilmektedir. Bu durum, yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılımını hızlandıran önemli bir etken olarak ara sıra da olsa kullanılmaktadır.

Her ne kadar regülasyonlar ve çeşitli filtreleme mekanizmaları geliştirilmiş olsa da yanlış bilginin anında engellenmesi ya da belirli bir süre içerisinde tamamen durdurulması neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Bu durumun ortaya çıkardığı tehlike, toplumu manipüle edebilme potansiyeli taşıyan yanlış bilginin hızla yayılması ve bu bilgilerin özellikle genç kuşaklar üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler daha da ciddi bir hal almaktadır.

Deepfake teknolojisi gibi araçlar sayesinde gerçeğinden ayırt edilemeyecek şekilde üretilen görseller, videolar ve diğer içerik türleri, dezenformasyonun en etkili silahlarından biri haline gelmiştir. Bu durum, özellikle genç kuşakların maruz kaldığı bilgi kirliliğini artırmakta ve özellikle genç kuşaklar ve toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Medya Okuryazarlığı

Bu olumsuz etkileri azaltmak amacıyla RTÜK ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 27 Ocak 2014 tarihinde geliştirilen Medya Okuryazarlığı Programı, akademisyenlerin de katkılarıyla hazırlanarak okullarda ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Ancak, bu programın toplumsal karşılığının ne ölçüde sağlandığı ve hedeflenen faydanın ne dereceye ulaştığı konusunda net bir değerlendirme bulunmuyor.

Medya okuryazarlığının farkındalığını artırmak ve daha geniş kitlelere yaymak için devlet tarafından çeşitli projeler geliştirilmiş olsa da bu konuda yapılacak çalışmaların artırılması ve daha etkin hale getirilmesi........

© Haber7