menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye ve 'Bayraktar' metaforu... "Yeni süper gücün adı: Bilgi üretimi, Türkiye bu yarışta nerede?"

11 0
21.06.2025

Son 30 yılda bilgi, iletişim ve teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmeler, ülkelerin küresel rekabetteki yerini belirleyen temel faktörler hâline geldi. Türkiye, genç ve dinamik nüfusu sayesinde kabuğunu kırmaya başladı ve bu sürece hızlı uyum sağlamaya çalışıyor, savunma sanayi, iletişim altyapısı ve bazı stratejik sektörlerde dikkat çekici gelişmeler sağladı.

Ancak ülkemiz bu olumlu sonuçlara rağmen, sistematik ve sürdürülebilir bilgi üretimi, yenilikçilik ve kolektif AR-GE kültürü açısından hâlâ birçok gelişmiş ülkenin gerisinde kalmıştır.

Amacımız elbette Bayraktar güzellemesi ya da övgüsü yapmak değil, havacılık sektörü sivil ve askeri hava araçlarının özgün üretimi, geliştirilmesi, teknolojinin, bilginin ve bilim disiplinlerinin senkronize bir arada kullanılmasını gerektiren ve hataların asla tolere edilmediği önemli bir sektör.

Baykar’ın 2 milyar dolara ulaşan geliri, bu konudaki başarılı üretim proseslerinin bilgiyi ve bilimi kullanma yöntemlerinin bir sonucu olduğunu bize gösteriyor. Ülkemizdeki diğer sektörlerin Eğitimde, Tarımda, Sağlıkta, Savunma, Uydu Teknolojileri, Otonom sistemler ve Nükleer alanda zaman kaybedilmeden benzer yöntemlerin örnek alınması gerekmektedir.

Dünyanın yeni süper gücü bilgi. Türkiye bu yarışa savunma sanayiiyle güçlü bir giriş yaptı; fakat bu adımı sürdürülebilir kalkınmaya dönüştürmek için daha fazlasına ihtiyacımız var.”

Bir değerin büyüklüğü, ancak benzerleriyle kıyaslandığında anlam kazanıyor. Bu yazıda Türkiye’nin bilgi üretimi, teknolojiyi kullanma kapasitesi, patent sayıları ve bu üretimin milli gelire yansıması gibi ölçülebilir verileri, diğer ülkelerle karşılaştırarak değerlendirmeye çalışacağız. Gerçekten de artık “şapkayı masaya koyup düşünme” zamanı gelmiştir.

Yeni Güç Ölçütleri: Bilgi ve Katma Değer

Günümüzde ülkelerin gücü, yalnızca coğrafi büyüklükleri, nüfusları, tarımsal üretimleri ya da askeri envanterleriyle ölçülmüyor. Artık çağdaş güç göstergeleri; bilgi üretimi, lisanslı teknoloji geliştirme, inovasyon, dış ticaret hacmi ve kişi başına düşen milli gelir gibi daha ölçülebilir ve katma değeri yüksek alanlara kaymıştır.

Ülkeler, sınırlarını artık sadece askerle, silahla değil; bilgiyle koruyor. Bu durum, modern savaş stratejilerinde açıkça görülüyor. Azerbaycan-Ermenistan, Hindistan-Pakistan, Rusya-Ukrayna, İsrail-İran gibi çatışmalarda klasik cephe savaşlarından çok, ileri teknolojiyle yapılan hava operasyonlarının belirleyici olduğu bir döneme girdik.

Yapay zeka algoritmaları ile yapılabilmesi ve daha bilmediğimiz yıkıcı ve öldürücü yüksek teknoloji silahlarının olduğunu unutmamalıyız.

Tüm bu teknolojiler bilgiyi üretmekle mümkündür. Bu alanda bilgiyi üreten ve üretim yapan ABD,ÇİN,İsrail ve Rusya başı çekmektedir. Yakın gelecekte bu bilgi üretim ivmesi belki de insanlığın sonunu getirecektir

Havada savaşmak için bilgi üretmeniz gerekiyor, eğer bunu başaramıyorsanız, bu bilgiye sahip ülkelerden onların verdiği kadar teknolojiyi tedarik etmek zorunda kalabilirsiniz.

Nitekim Azerbaycan, Ukrayna, Pakistan ve Endonezya gibi ülkeler, yüksek teknoloji ihtiyaçlarının büyük bölümünü Türkiye'den karşılamaktadır.

Bilgi Sadece Savaş İçin Değil

Bilgi sadece savaş alanlarında değil; sağlıkta, tarımda, enerji üretiminde, eğitimde, ulaşımda ve yaşam kalitesini artıracak tüm alanlarda kritik rol oynamaktadır. Türkiye, özellikle savunma sanayii alanında gösterdiği başarılarla takdir edilen bir ülke konumuna gelmiştir. Ancak bu başarıyı diğer alanlara da yaymamız gerekmektedir.

Kolektif Bilgi Üretimi Eksik

Ne yazık ki Türkiye, bireysel çabalarla hızlı ilerlemeler kaydetse de kolektif........

© Haber7