Modern yalnızlık ve kontrolden çıkan hayvan sevgisi
İlişkilerin zayıfladığı, duyguların algoritmalarla ölçüldüğü görüşmek için değil görüntülemek için bakan, kişilerle gerçek bağ kurmaktan kaçınan neredeyse herkesin yazarak anlaştığı konuşmaktan kaçındığı sahici ilişkilerin değerinin yok olduğu modern bir dünyada mutlu ve sorunsuz mu yaşıyoruz? Algoritmalar Çağında Yalnız bireyler, “bağlantıda” ama “bağsız” bireyler Ekrana bakan ama anlaşılmayan insanlar, Dijital etkileşimin gerçek duygusal iletişimi yutması, samimi ilişkiler yerine dijital ilişkilerin tüketildiği ortamlar
Yüz milyonlarca kişi sosyal ağlarda birbirine “bağlı” görünüyor ama dünya tarihinin en yalnız nesli ile karşı karşıyayız.
İngiltere’de yalnızlık "ulusal sağlık sorunu" ilan edildi. Japonya’da "Yalnızlık Bakanlığı" kuruldu. Amerika’da yapılan araştırmalara göre, gençlerin `’ı kendini “kronik yalnız” hissediyor.
İşte bu yalnızlığın ortasında birey, gerçek bir bağ arayışında...
Ve çoğu zaman bu bağı, kelimelere değil bakışlara, beklentiye değil sadakate dayalı bir ilişkide yanı hayvan sevgisinde arıyor.
Köpekler, kediler ve diğer evcil hayvanlar belki konuşmuyorlar ama yargılamıyorlar da.
Sadıklar, dürüstler ve sahiciler.
İnsanın bir başka insanla kurmakta zorlandığı duygusal bağı, hayvanlarla kurması çoğu zaman daha kolay.
Sosyal medya profilleri dolup taşarken iç dünyalar boşalıyor.
Bu dijital yalnızlık çağında insanlar, bu eksiklikleri hayvan sevgisiyle mi gidermeye çalışıyor?
Dünya Sağlık Örgütü, yalnızlığı sigara ve obezite kadar tehlikeli bir küresel salgın olarak tanımlıyor.
Bu yalnızlık ortamında, insanlar belki de tek güvenli liman olarak hayvan sevgisine yöneliyor.
YALNIZLIK VE HAYVAN SEVGİSİ ARASINDAKİ PSİKOLOJİK BAĞ
Stanford Üniversitesi Psikoloji Departmanı’nın 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre:
Evcil hayvan sahibi olan bireylerde yalnızlık algısı E azalıyor.
Özellikle genç yetişkinlerde hayvan sahipliği, dijital bağımlılığı dengeleyici bir etki yapıyor. Hayvanlarla kurulan duygusal bağ, insan ilişkilerine olan güveni yeniden inşa edebiliyor. Ancak aynı araştırma hayvan sevgisinin bireyin tüm sosyal sorunlarını çözmeyeceğini de vurguluyor.
Yani hayvan sevgisi bir “terapi” olabilir ama toplumsal işleyişte denetimsizlikle birleştiğinde zararlı sonuçlar da doğurabildiği görülüyor.
Hayvan Sevgisi, Çaresizlik mi?
• Hayvanlara yönelen bu ilgi, sağlıklı bir çözüm mü yoksa modern yalnızlığın bir semptomu mu?
• İnsanların kendine ve doğaya dönüş çabası mı, yoksa dijital çağın yeni kaçış alanı mı?
• İnsani ilişkileri yeniden inşa etmek mümkünken tercihlerimiz neden başka canlılara yöneliyor?
• Güvenin ve temasın olumsuz sonuçları
Bu sorular sosyolojik olduğu kadar psikolojik ve kültürel. Çünkü insan ilişkilerine olan güvenin zayıfladığı bir dünyada, birey kendi kabuğuna çekilmekte ve en masum bu sevgiye yönelmeyi çözüm olarak görüyor.
Dijital İçeriklerde Hayvan Figürünün Rolü
• Sosyal medyada viral olan kedi, köpek videoları
• İnsanlar yerine hayvanların merkezde olduğu duygusal anlatılar
• “Hayvan-insan” ilişkilerinin estetikleştirilmesi
• TikTok’ta milyonlarca izlenme alan videolarda hayvanlar artık birer “fenomen”.
• Reklamlar, sinema ve içerik dünyası hayvanları insan duygularının temsilcisi olarak........
© Haber7
