menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘’Önce Bir Hayalin Olmalı’’ Hayal kuramayan dinamik gençlik teknoloji ve üniversiteler (III)

21 0
06.09.2025

‘’Önce bir hayalin olmalı, öylesine bir hayal değil elbette. Proje gibi bir hayal… Sonra tutuşacaksın bilgiyle ve dertleneceksin ülkenle ve biraz da deli olacaksın yani gözü kara…!” diyor

— Selçuk Bayraktar..

Satırlara sığmayan meydan okuma , bir kafa tutuş , aslında . Bu bir motto olmalı, bireyler, aileler, üniversiteler ve en önemlisi devlet için..

Günümüzde zamanın değeri ve ölçüsü sabit ve değişmiyor ve değişmeyecekte. Bu zaman sabitesi içinde Ülkeler ve bireyler şiddetli bir rekabet içinde , daha çok teknoloji için bilgiyi üretmek, daha çok kazanmak ,hükmetmek ve tahakküm için..

İnsanlık mutluluğu bu şekilde açıklıyor ?. Halbuki ömür ise kısacık, acaba neleri ıskalıyor insanlık. Yoksa fıtratına meydan mı okumaya başladı?

Mutluluk için önce hayallere, sabra ve akla ihtiyacımız var. Nihayetinde Japon ve Alman disiplini gibi çalışmak, üretmek ve yaratmak da gerekli. Üretmek ise gerçek bilgiyi ürettiğinizde teknolojiye, jeopolitik güce erişebiliyorsunuz.

Aksi halde bunları yapan ülkelerin dümen suyunda ağır aksak, yalpalayarak ilerlemek zorunda kalıyor. Dünyada bilgiyi üretemeyen ülkelerin hepsi bu durumda, Adaletin demokrasinin, refah seviyesinin düşük olduğu bu ülkeleri görebilirsiniz.

Peki bu döngüden nasıl çıkılabilir ? Elektrikli araçların power ünitelerini içindeki kadmiyum ya da lityumu vs. sadeleştirecek teknolojiyi nasıl üretiriz de enerji verimini yükseltiriz.?, Hangi üniversitemizin laboratuvarlardaki tüplerde lityum kaynıyor?

mRNA konusunda tıbbi hangi araştırmalarımız neticelendi?

Elbette çok sayıda araştırma mevcut ancak bunların seri üretimleri, markalaşma ve küresel dağıtım kanallarına entegrasyon ve dünya pazarlarda satışı henüz yok denecek kadar sınırlı Sorun nerede? Çuvaldızdan önce iğneyi dürtmeli miyiz?

Tüm dünyanın vazgeçmediği nükleer enerjiyi biz ne zaman enterkonnekte sistemine entegre edip enerji maliyetimizi düşüreceğiz?, Ürünlerimizi dünya pazarında rekabet edecek duruma nasıl getireceğiz?,

Kaç üniversitemiz, bilimsel çalışma yapan (MIT - Massachusetts Institute of Technology) ayarında? ,Nobel alan ,akademisyenlerimiz var, ya da projeleri gündemde?
Neden basın yayın organlarımız ‘’ vatandaş suyla çalışan araba yapmış’’ diye sudan haberlere ilgi neden bu kadar çok? Nerede Nakısa içindeyiz..? biraz daha yakından baksak mı acaba ?

Kollektif Bilgi Üretimi:

Günümüz dünyasında üretime dahil olan bilgi artık bireysel değil kollektif çalışmanın sonucunda ortaya çıkıyor ve ticari başarı kazanıyor. Ortaya çıkan ürün ve talepler ise insanlığın konforu ve faydası için volümlü olarak satın alınıyor.

Bu bilgiyi ve teknolojiyi üretemeyenler ise ,onların ürettiklerini yada lisansladıklarını satın alıyor. Örnek olması için Tıbbi görüntüleme cihazlarının hangisini biz üniversitelerinizdeki AR-GE neticesinde lisanslarına sahibiz ?

Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Biplan (iki düzlemde) ,Dijital Anjiyografi., Mamografi-Meme Ultrasonografi (USG), Doppler Ultrasonografi (USG) SPECT (Tek Foton Emisyonlu Tomografi): PET (Pozitron Emisyon Tomografi) , EMG ( Elektromiyografi) daha bir çoğu, Bunların tamamı tıp için hayati cihazlar hatta hekimlerin olmazsa........

© Haber7