İslam Birliği yeni jeopolitik güç eksenidir
Afganistan’ın eski cumhurbaşkanlarından Davut Han, dış politikada güttüğü denge siyasetini ‘Hayatta en çok sevdiğim şey, Amerikan sigarasını, Sovyet çakmağıyla yakmaktır’ diyerek açıklardı..
Dayatılan kapitalist / sosyalist anlayışlar sayesinde çift kutuplu dünya siyaseti, bütün bir insanlığı Batılılaştırdı. Birleşmiş Milletler’in temsil ettiği küresel sistem, kapitalist sosyalist bloklara ayrıştırıp çatıştırarak bağlı devletlerde hem iktidarı hem muhalefeti belirliyordu.
İkinci Dünya Savaşı sonunda 1950’de kurulan küresel kapitalist sistemde Asya’daki Afganistan, Pakistan, İran, Arap devletleri ve Türkiye gibi İslam ülkeleri Çin ve Rusya’ya karşı İngiltere ve ABD’ye yakınlaşarak çift kutuplu dünyada denge politikaları gütmeyi çözüm sanmışlardır. Atom bombası üreten Çin ve Rusya’ya karşı denge oluştursun diye Hindistan ve Pakistan’a atom bombası üretme izni verildi.
Afganistan’da Zahir Şah zamanında ordunun eğitimi işi Türkiye’den alınıp Rusya'ya verilmişti. Rus subaylar, Afgan ordusundaki subayları eğitmeye başladı. Afganistan’da Rus yanlısı subaylar, 28 Nisan 1979'da komünist devrim yaptılar. Rus çakmağı, Afganistan’ı ateşe verdi, kül etti.
Afganistan, önce Rusya’nın ardından ABD’nin kontrolüne girdi; Afgan halkı perişan oldu. Dünya güçlerinin dayattığı denge siyasetinin varacağı nokta böylece görülmüş oldu..
ORTAK TATBİKATLARDAN KALICI ENTEGRASYONA
Karabağ zaferinde, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlü diplomatik ve askeri işbirliği önemli bir pay sahibiydi. Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan arasında oluşan güç bloğu sadece askeri manada bir meydan okuma değil, aynı zamanda bir arada olma zorunluluğunu ortaya koyan önemli bir bağlayıcı rol üstleniyor.
Bu bağlamda üç ülke, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan, 2021'de Bakü'de gerçekleştirilen Üç Kardeş Tatbikatı'nda bir araya gelerek ayrı coğrafyalarda bulunmalarına rağmen ortak güvenlik ve milli değerler kapsamında bir blok oluşturma potansiyeli gösterdi. Bu gelişme, aynı zamanda bölgeselleşme adına oluşacak yeni güvenlik işbirliklerinin, kısaca İslam birliğinin ne kadar hayati olduğunu ortaya koydu.
Türkiye ile Pakistan arasında savunma sanayi alanında beraberliğin kökleri derinleşmeye devam ediyor. 2018'de Milli Gemi (MİLGEM) projesi kapsamında Pakistan ile imzalanan 1,5 milyar dolarlık anlaşmanın karşılığında verilen Babür sınıfı korvetler, iki ülke arasındaki en kapsamlı savunma anlaşmalarından biri oldu.
Diğer taraftan Türkiye ve Azerbaycan'ın gerçekleştirdiği ortak tatbikatlar, iki kardeş ülkenin stratejik ittifakının göstergesi olmakla beraber hem askeri hem de politik işbirliği dahilinde yüksek katmanlı stratejik........
© Haber7
