Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
Osmanlı Devleti’nin yıkılışı, ardında Fas’tan Filipinler’e kadar geniş İslam coğrafyasında köklü bir dönüşüm süreci bıraktı. Birinci Dünya Savaşı sonunda İslam coğrafyasının önce işgal edildiği, sonra parçalandığı, sınırların yeniden çizildiği, ulus devletlerin ortaya çıktığı, bağımsızlık mücadelelerinin şekillendiği sözkonusu dönem, küresel siyasetin de yönünü belirleyen önemli olaylarla doluydu. Kısaca kendini ‘güneş batmayan imparatorluk’ olarak tanımlayan İngilizler tek başına dünya sistemi kurmaya çalıştı; İkinci Dünya Savaşı çıkınca, başaramamış oldu.. Dünya sistemi, 1950 sonrasında Birleşmiş Milletler ile kurulabildi ve kuruluş amacını gerçekleştiremese de hala ayakta..
Dünya sistemi kurulurken ve daha sonraki süreçte özellikle Osmanlı’nın etkisi altındaki Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika gibi bölgeler, sadece siyasi anlamda değil, ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan da büyük bir mücadele alanına dönüştü.
Bu yazıda Osmanlı sonrası Batı’nın kurduğu dünya sistemini, bağımsızlık hareketlerini ve bu süreçte uluslararası ilişkilerde büyük aktörlerin oynadığı rolleri değerlendirerek günümüze kadar gelen bağımlılık ilişkilerini büyüteç altına koyup irdeleyeceğim..
DÜNYA SİSTEMİ VE BAĞIMLILIKLAR
Uluslararası ilişkilerde bağımsızlık, yalnızca siyasi bir dönüşüm değil, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları da olan, kapsamlı bir süreçtir. Çünkü bağımlılık olarak kavramlaştırılan kavramın altında kirli tarihiyle sömürgecilik vardır. Çünkü tersten bakılacak olursa........
© Haber7
