menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rusya’nın stratejik üslerine saldırılarından dersler almalı mıyız?

22 1
09.06.2025

Haziran ayının hemen başında Ukrayna’nın Rusya'nın stratejik üslerine ve ulaşım ağlarına yaptığı saldırılar süren savaşın yeni bir sürece evrildiğinin köşe taşları oldular. Bu saldırıları kısaca özetlemek gerekirse 1,5 (bir buçuk) yıldır devam eden bir taarruzi istihbarat çalışması neticesinde Rusya’nın Kuzey Kutup dairesinin üzerindeki Murmansk’tan Doğuda da Ukrayna’dan 8.000 (Sekiz bin) kilometre uzaklıktaki Amur bölgesine kadar olan uzak ve geniş bölgede Olenia, İvanovo Severny, Diyagilevo Belaya hava üslerine saldırılar düzenlendi. Rusya Savunma Bakanlığı da Murmansk, Irkutsk, Ivanovo, Ryazan ve Amur’a saldırılar olduğunu teyit etti. Ukrayna tarafının açıklamalarına göre 117 “SİHA”nın kullanıldığı bu saldırıda, her sihanın Ukrayna’daki ayrı operatörler tarafından kullanıldığı ifade edilmiştir.İngiliz uzmanlar Rusya’nın gözetleme sisteminin bu yol ile aşıldığını ifade etmektedirler.

Ukrayna İstihbarat Şefi Vasil Malyuk bu saldırının zekice ve yaratıcı bir saldırı olduğunu ifade etmiştir. Bu saldırılar neticesinde, Ukrayna tarafının iddialarına göre 41 stratejik bombardıman uçağı vurulmuş, en az 13 tanesi yok edilmiştir. Saldırıda hedef alınan ve füze taşıyabilen stratejik bombardıman uçaklarının Tu-95, Türk-22 ve Tu-160’lar olduğu tahmin edilmektedir. Bu uçakların üretimi yapılmadığı için yerlerinin doldurulması çok zordur. Tamirleri de aynı şekilde çok zordur. Ayrıca bu saldırılarda A-50 casus ve erken uyarı uçaklarının da hedef alındığı belirtilmiştir. Bu uçaklar hem erken uyarı uçaklarıdır (600 km kapsamı olan radar sistemine sahiptirler) hem de saldırı yapan bombardıman uçaklarının yönlendiricisi olan kıymetli uçaklardır. Bu uçaklardan Rusya’nın elinde 8 (Sekiz) tane olduğu Rus İstihbarat Başkanı (Kirrilo Budanov) tarafından 2024’teki bir açıklamasında ifade edilmiştir. Ukrayna istihbarat başkanının “Meşru askeri hedefleri, yani Ukrayna’ya hava saldırılarında görev alan uçakları hedef aldık” deyişinin arkasında yatan gerçek A-50’lerin saldırı uçaklarının yönlendirilmesinde rol almış olmalarıdır. Özellikle A-50 uçakları son derece pahalı uçaklar olmalarının yanında yeniden üretimleri uzun sürecek nitelikli, donanımlı e sofistike uçaklardır. Askeri üslere ve stratejik köprüler ile demiryolu ağlarına yapılan saldırılar balistik füzeler ya da stratejik bombardıman uçaklarıyla yapılmamıştır. Şaşırtıcı derecede düşük maliyetli basit dronlar ya da diğer hava araçlarıyla yapılmıştır. Sınırlı miktarda faydalı yük taşıyabilen bu küçük araçlar ile devasa stratejik uçaklarının yakıt depoları hedef alınmıştır. Böylelikle küçük hava araçlarındaki küçük miktarda patlayıcılar adeta fünye görevi yapmışlardır. Rakip devasa hava araçlarının yakıt depoları ise tahribat için çarpan etkisi yaratmışlardır.

Rusya’nın balistik ve hipersonik füzeler ile savunma sistemlerindeki (S-400 ve S-500 gibi) ve radar sistemindeki üstünlüğü bilinmektedir. Ancak, bu küçük araçlar Rusya’nın dışından değil, Rusya’nın içinden fırlatılmışlar ve bağımsız operatörler tarafından yönetilmişlerdir.

Böylelikle radar sistemlerine yakalanmadıkları gibi sistematik bir savunma uygulamak mümkün olmamıştır. Metafor ile ifade etmek gerekirse küçük hava araçları devasa bir ayının gözlerine saldıran küçük sineklere benzemektedirler. Yerel kaynaklara dayandırılan bür habere göre Çelyabinsk bölgesinde bir şüphelinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Ancak, Ukrayna kaynakları V. Zelensky’nin ağzından “Saldırıları gerçekleştiren tüm unsurların Rusya sınırları dışına çıkmış oldukları” açıklanmıştır. Rusya genel olarak, içine girmek için her tarafı açık ama çıkmak için “Hiç kapısı olmayan bir devasa coğrafya olarak algılanır. Nitekim Rusya’ya giren Napolyon ve Nazi orduları içeride zafer kazanamadıkları gibi dışarıya da çıkamamışlardır. Ancak, bu saldırıyı yapanların büyük ölçüde Rusya dışına güvenle çıkmış oldukları anlaşılmaktadır. Bunun geleneksel Rus jeopolitiğini değiştireceğini söylemek abartı olmaz.

Bu jeopolitik zorunlu değişiklik o kadar önemlidir ki, Stalin 2. Dünya Savaşı esnasında bütün Sovyet savunma sanayisini Urallar’a taşımış, savaş müddetince burada üretim devam etmişti. Şimdiki halde artık Sibirya’nın bile Rusya açısından güvenli olmayacağı ortaya çıkmıştır. Bu “Mareşal Coğrafyanın” Rusya hizmetinden emekliye ayrıldığının göstergesidir.

Rusya tarafı uçak kayıplarının belirtildiği kadar fazla olmadığını hatta birçok saldırı dronunun imha edildiğini açıklasa da ciddi kayıpların olduğu saklanamayacak düzeydedir. Finansal açıdan Rusya’nın 7 (Yedi) milyar dolarlık bir tahribata maruz kaldığı tahmin edilmektedir.

Ancak asıl zarar Rusya’nın savaşma iradesine ve toplum psikolojisine isabet etmiş durumdadır. Avam ifadesiyle Rusya’nın karizması çizilmiştir. Bu olaydan sonra Rusya Ukrayna’ya yürüttüğü saldırıları misliyle devam ettirecektir. Lojistik kapasitesi Ukrayna gibi bir devlete karşı yetecek düzeydedir. Ama, küresel güç mücadelesinde stratejik kayıplar yaşamıştır. Bu yüzdendir ki, Ukrayna’ya yardım etmek bir tarafa, özellikle bu saldırıda İngiltere stratejik aklının ve askeri katkısının olduğu iddia edilebilir. Özellikle stratejik bombardıman uçaklarının ve A-50’lerin hedef alınması bölgesel savaş kapasitesinden çok küresel savaş kapasitesinin hedef alındığını göstermektedir. Vakıa Rusya Suriye’deki yeni ABD, İngiltere ve İsrail planına uyarak küresel güç olma iddialarından kendi iradesiyle uzaklaşmıştır. Ancak, yeni küresel sistemin ABD İngiltere merkezi kendilerine karşı daha teslim olmuş bir Rusya istemektedirler. Bunun paradoksal karşıtı ise Çin gücüne karşı Rusya’nın ontolojik zorunluluk sorunsalıdır, yani dünyanın bu en büyük kara parçası üzerinde Çin’i dengeleyecek bir Rusya olmalıdır. Geleneksel İngiliz siyaseti bazı jeopolitik kavşaklarda “Uzadıkça budanan, kurudukça sulanan ağaç” metaforuna uygun devletleri ister.

SON UKRAYNA SALDIRISINDAN HANGI DERSLER ALİNABİLİR?

Askeri tatbikatların en gerçekçi ve en yararlı olabilir olanı kesinlikle savaşlardır. Harp oyunları ve tatbikatlar askeri kurumların kendilerini değerlendirme imkanı buldukları organizasyonlardır. Savaş bunun biraz daha gerçekçi olanıdır. Tam da bu nedenle, sadece savaşların cereyan ettiği bölgelere değil, Covid 19 pandemisinin ilk çıktığı yerler gibi bazı doğal afetlerin meydana geldiği bölgelere uzman ekiplerin gönderilmesini hep savunmuşumdur. Burada maksat sadece savaşa ya da tatbikata katılmak veya her tür afet bölgesinde yardım ekiplerini çatıştırmak değildir. Aynı zamanda, savaşan tarafların kullandıkları yeni teknolojileri, silah platformları ve silahların saha şartlarına adaptasyonunu, afet bölgelerindeki yerel hükümet ve diğer yardımcı kuruluşların kapasitelerini, afetlerin ve hastalıkların niteliklerini yerinde bizzat görmektir. Günümüzde birçok bölgede devam eden savaşlar ve yerel çatışmalarda yeni gelişmiş silahlar, yeni organizasyonlar ve yeni yetenekler test edilmektedir. Bu anlamda, Güneyimizde İsrail tarafından icra edilen yeni savaş teknikleri, istihbarat çalışması, Suriye İçindeki vekil güçlerin destekleyici ve bağlı bulundukları devletlerin savaşma taktikleri, çatışmaların evrilen doğası askeri açıdan dikkatle etüt edilmelidir. Son yapılan Pakistan Hindistan Savaşı özellikle havadan karaya ve havadan havaya atılan füzeler ve füze platformlarının test edildiği bir farklı savaş tipi olarak incelenmeyi gerektirmektedir. Aynı şekilde, Kuzeyimizdeki Ukrayna Rusya Savaşı ciddi dersler içermektedir.

Özellikle Ukrayna tarafından icra edilen son saldırıları merkeze alarak bazı mütevazı görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Baştan ifade edeyim ki bu görüşlerimi konunun uzmanı arkadaşlarımızın müsamahası çerçevesinde paylaşıyorum. Ayrıca, görüşlerimin konunun her veçhesini kuşatması böyle bir yazı boyutunda mümkün değildir. Yazımızın başında uzunca bahsettiğimiz konuları da özetleyerek kısa bir analiz, yorum, değerlendirme ve öğrenilmiş dersleri sıralayalım.

1. SAVAŞILAN DÜŞMANIN TANIMI

Savaşta düşman tanımı hayati önemdedir. Ukrayna Rusya Savaşında tarafları sadece bu iki devletle sınırlamak mümkün olmasa gerektir. Ukrayna’nın arkasındaki İngiltere, ABD, Almanya........

© Haber7