menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğu Türkistan konusunda kim yalan söylüyor?

11 21
previous day

Uygurlar, insanlık tarihinin en ağır zulümlerinden birine maruz bırakılan bir halk. Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı dostlarımızla ne zaman konuşsam, anlattıklarının tesirinden günlerce çıkamıyorum. Bu çağda “böylesi olmaz” diyeceğimiz ne kadar zulüm varsa, maalesef hepsine maruz kalıyorlar.

Bugün Çin sınırları içinde kalan; ama aslında bütün Türk-İslam medeniyetinin damarlarından biri olan Doğu Türkistan yüzyılın en büyük sessiz çığlıklarından birini içinde barındırıyor

Çin Hükûmeti bir yandan koskoca bir ülkeyi ve mazlum bir halkı planlı programlı şekilde yok etmeye çalışırken, diğer yandan da yaptıklarını gizlemek için profesyonelce yalan üretiyor.

Baz sözde gazetecileri Çin’e götürüp yedirip içirip tekrar gönderiyorlar. Bu zavallı arkadaşlar da dönüşte Uygurların “çok mutlu” olduğunu gözümüzün içine baka baka pazarlamaya çalışıyor.

Satışta öylesine ustalar ki aklı başında insanlara bile “acaba doğru mu?” dedirtebiliyorlar. Türkiye’de, Çin Komünist Partisi yayın organı gibi çalışan gazete ve televizyonlar var; Çin’den daha Çinci kesilen bu tiplerin tek dertleri, Uygurların hiçbir zulüm görmediğine bizi inandırmak.

İzzet kavramının derin manasına uzak kalmış bu tipler yalanlarına devam ederken Yazar Taha Kılıç’ın son kitabı Doğu Türkistan Seyahatnamesi ile bütün gerçekleri Türkiye’nin gündemine taşımayı başardı.

Kılıç, “bölgeye gitmek zor” algısına yenik düşmeyip kadîm Türk topraklarına ulaşıp gördüklerini en yalın hâliyle kaleme aldı.

Kendisini yakın zamanda Türkiye Yazarlar Birliği’nde misafir edip izlenimlerini dinleme fırsatı bulduk. Anlattıkları dehşet vericiydi.

Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı politikalarla, İsrail’in Filistin’de izlediği işgal stratejileri hiçbir fark yok.

İşgal tarihleri de şaşırtıcı biçimde yakın: İsrail 1948’de kuruldu; Çin 1949’da........

© Haber7