CHP: Bir parti-devlet mirası
CHP’nin 21. olağanüstü kurultayında konuşan Özgür Özel, iktidarı “cunta” olarak değerlendirdi.
İBB Başkanı ile ilgili süreçleri de “darbe” olarak yorumladı.
Özel’in uzun konuşmasını pek çok noktada hayretle takip ettim.
Elbette bu hayretimin sebebi yine çok rahat bir şekilde söylenebilen yalanlar, abartılar ve işine geleni öne çıkarmalardı.
Hâlâ ve sıkılmadan Saraçhane’de 1 milyon, Maltepe’de 2 milyon 200 bin kişinin olduğu yalanını söylemeye devam etti emniyet verileri ortada olduğu hâlde.
Hukuki süreçlerdeki dosyaların içinin boş olduğundan bahsetti ve gizli tanıklarla yürüdüğünü söyledi.
Ama 25 tanığın sadece dördünün gizli olduğunu ise hiç dile getirmedi.
İddia sahiplerinin CHP’li olmadığını ifade etmesi de tam Özel’e uygun düşen bir inkârdı.
HTS kayıtlarını, banka hareketlerini, diploma usulsüzlüğündeki açık belgeleri, üç villanın alımındaki kayırmacılığı, yanındaki arsanın belediye kaynaklarıyla kamulaştırılmasını hiç görmedi.
Aslında Özel, kısaca şunu söyledi: Sütten ak, çocuktan masum bir CHP ve İBB Başkanı var ve yapılanların hepsi haksız ve hukuksuz.
Üstelik ona göre İBB’nin yanan otobüslerini bile -büyük hizmetleri(!)- hazmedemeyenler yakıyor, yürüyen merdivenlerin arasına taş sıkıştırıyorlar.
Peki bu millet aklıyla, irfanıyla takip ettiklerini, gördüklerini yok mu saysın?
Öyle anlaşılıyor ki CHP’nin darbe literatürü de çok geniş.
Bunu, yakın tarihimiz de çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Özel, “Kişi kendinden bilir işi.” dedi.
Gerçekten de 1960 Darbesi’nden bu yana nerede bir darbe ya da cunta kalkışması varsa kendisini onun teşvikçisi ya da destekçisi olarak gören CHP, bu gücünü kaybedince şimdi de bu literatürünü tersten kullanmayı........
© Haber7
