menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir devlet zayıfladığında

11 0
27.10.2025

Tarih bize hem zayıf hem de güçlü bir devletin bütün zaaflarını ya da kudretlerini gösteren güçlü bir ayna gibidir.

İdeolojik ya da duygusal değil de metodolojik, mukayeseli okumalar yapıldığında bize, gerçeğe yakın şeyler söyleyecektir.

Zira, “Geçmiş ile tarih aynı şey değildir.” dedirten zaaflardan da olabildiğince arınacaktır yazılan tarih.

Tarih, gelecek nesilleri sadece zaferleriyle eğitip motive etmez.

Yenilgiler ya da yenilgiye götüren olay ve kişiler de çok büyük dersler verir.

Fatih ve Kanuni kadar III. Selim ve sonrasındaki padişahlar ve diğer devlet adamlarının da çok iyi bilinmesi gerekir.

Birinden bakanlar sadece ihtişamı, diğerinden bakanlar ise sadece yenilgi ve zafiyetleri öne çıkarıyorlar.

Bu yazı, “Bir devlet zayıfladığında neler oluyor ya da zayıflamaya nasıl gidiyor?” kısmına odaklansa da güçlü devleti var eden koşullardan bihaber değildir.

Hele de Osmanlı’nın ihtişamlı günlerinden hiç değildir.

Şimdi III. Selim döneminde çok görünür olmaya başlayan o zaaflardan bazılarını ifade etmeye çalışayım; elbette ibret vesikası olarak.

Bir devlet zayıflamadan önce insanı zayıflıyor kuşkusuz.

Karakteri, ahlakı çürüyor.

Ruhu küçülüyor, nefsi büyüyor.

Çıkarları için, hırsları........

© Haber7