menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ben dedemi kokusundan tanırdım

30 1
19.03.2025

“Kurt dedeme iftara gittim” diyeli tam 13 yıl olmuş. 2012 yılının Temmuz ayı yine böyle bir Ramazan’a denk düşmüştü… Tıpkı, 1915’in Temmuz ayı gibi!

13 yıl önce Gelibolu’daki Şehitlik’te, kurt dedemlerin iftariyeliklerinin aynısıyla orucumuzu açmıştık. O gün dönüşte, “Kurt dedeme iftara gittim” başlığıyla haber7.com’da bir yazı yazmış ve Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen dedelerimizi anmıştık.

Bugün günlerden yine Çanakkale! Dün, Çanakkale Deniz Savaşı’nın yıl dönümüydü. Ve yine Ramazan.

Dedelerimizi rahmetle ve minnetle yine anıyoruz.

***

Bu köşeyi takip edenler her yıl düzenli olarak, aynı tarihte benzer yazılar yazdığımızı görecektir. Biz yine önceki yazılarımızdan bazı bölümleri de alarak bugünün ruhuna uygun olarak, ceddimizi rahmet, şükran ve tazim ile anmak istiyoruz.

Çocukluğumun bir kısmı, Anadolu’nun küçücük bir kasabası olan Kurşunlu’da demir yolu kenarındaki bir ahşap evde geçti. Allah’tan bir mani olmaz ise evin her Salı günü onur konuğu dedemdi!

Sabah namazından sonra eşeğini yedeğine alır…

Köyden yola çıkar…

Günün ilk ışıklarıyla kasabaya ulaşır…

Pazarı pazarlar; öğlen olmadan evimize gelirdi.

Ben dedemi kokusundan tanırdım.

Onun geldiğini aşağı kapıdan girdiğimde burnuma ulaşan o kendine has güzel kokusundan bilirdim.

“Dedem gelmiş” diyerek çığlıklar atarak merdivenleri koşar adım çıkardım.

Benim dedem, torunlarına ihtimam gösteren dedelerdendi.

Mutlaka cebinde bana özel bir hediyesi olurdu.

Hatta uzunca bir süre her hafta pazardan çakı bıçağı alıp; pantolonuma bir iple bağlayan da oydu.

Bir hafta önce aldığımız çakı bıçağını........

© Haber7