menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hacı Bektâş-ı Veli’yi anmak, Balkanlar’da Bektâşi Devleti (13 Ağustos 1271)

19 0
16.08.2025

Düşünce ve öğretileriyle asırlardır sevgi, hoşgörü, birlik-beraberlik öğütleyen Hacı Bektâş-ı Veli Hazretlerinin dünyasını değiştirmesinin üzerinden 754 yıl geçmiş olmasına rağmen onun öğretileri hâlâ kulaklarımızda canlılığını korumaktadır.

Ne demişti büyük hünkâr; "Bir olalım, iri olalım, diri olalım.", "İncinsen de incitme”, “Her ne ararsan kendinde ara", "Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et”, “Düşmanının bile insan olduğunu unutma."

Anadolu’dan Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyada, nesillerin yolunu aydınlatmaya devam eden ve nesebi Hazreti Ali keremallahu vech Efendimize dayanan Hacı Bektâş-ı Veli Hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsimleri Seyyid Muhammed bin İbrâhim Ata olup lakâbı Bektaş’tır. Horasan’ın Nişabur Şehrinde dünyaya geldi. İlim öğrenmesi için küçük yaşlarda Hoca Ahmed Yesevî Hazretleri’nin Halifelerinden Lokmân-ı Perende Hazretlerine teslim edildi.

Daha o yaşlarda kerâmetleri görülmeye başlandı. Buna Hocası da bizzat şahit olmuştu. Bunlardan bir tanesi kendisine Hacı unvânı verilmesine sebep olan olay şöyle gelişti. O sene müritlerinin oluşturduğu kalabalık hac kafilesiyle Arafat’a çıktıklarında Lokman Perende Hazretleri yanındakilere, “bugün arefe bizim evde bayram yemekleri pişirilmiş olmalı” sözü Allah-û Teâlâ’nın izniyle Nişabur’daki Bektaş’a vâki olunca, hemen mutfaktan içeri girer hizmet sofilerinin pişirerek dinlenmeye bıraktıkları değişik yemeklerin konulduğu tepsilerden birini kaptığı gibi Arafat’a yetiştirir. Hocası Nişabur’a dönünce bunu herkese anlatır ve o saatte Arafat’ta olan herkes hac yapmış sayıldığından Bektaş’a Hacı lakabını takar. Bundan böyle Hacı Bektaş diye anılmaya başlanır.

İrşâd makâmına gelince de Hocası kendisine halifelik sembolleri olan taç, şamdan, seccade, sofra ve âlem (sancak) teslim eder, beline tahta kılıcını kuşatır ve Diyâr-ı Rûm’u irşad etmekle görevlendirir. Önce Mekke’ye giderek hac görevini ifâ eder. Ardından Necef’i ve Kerbelâ’yı ziyaret ederek Anadolu’ya geçer.

Hacı Bektâş-ı Velî, Çepni oymağına mensup konar göçerlerin kışlığı durumundaki Sulucakarahöyük’e gelir ve Kadıncık Ana’nın evine misafir olur. Geçimini sağlamak için de köyün sığırlarını güder. Bu arada kendisinde zuhur eden kerâmetleriyle dikkat çeker. Bir müddet sonra bugünkü dergâhın yerinde ilk inzivâ mahalli olan Kızılca Halvet’i yapar. Artık Hacı Bektâş-ı Velî Hazretlerine intisap etmekte yarışan müridler etrafında çoğalmaya başlamıştır.

Hacı Bektâş-ı Velî buradaki ikameti esnasında Seyyid Mahmûd-ı Hayrânî, Ahî Evran gibi büyük velîlerle yakınlık kurduğu gibi o sırada Anadolu’da bulunan Moğol yöneticileriyle de görüşür. Görüştüğü her Moğol komutanı Müslüman olur. Yetiştirdiği onlarca halifeyi her bir köşeye yollar ve bu dünyada yaşadığı örnek hayatı 63 yaşında sona erer. Artık o gönüllerdedir ve 754 sene sonra bile irşâdına devam etmektedir. Ne mutlu onun izinden gidenlere…

NOT: Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Eğitim Araştırma Dayanışma Kalkındırma ve Kültür Federasyonu Genel Başkanı Harun Özdemir kardeşimizin sizlere dâveti var. 16 Ağustos 2025 Cumartesi günü (Bugün) saat 14.00’te, Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi Bala Mahallesi Kurtuluş Sokak’ta inşa edilen Hünkar Hacıbektaş Veli Kültür ve Cemevi’nin açılış törenine sizleri beklemektedir.

BALKANLAR’DA BEKTÂŞİ DEVLETİ SAFSATASI

Her şey, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın Tiran merkezli bir “Bektâşi Devleti” kurulacağını New York........

© Haber7