menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bağımsız Afganistan üzerine

34 0
21.08.2025

Afganistan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun üzerinden dört yıl geçti. ABD’nin ülkeden kovulması ile karalar bağlayan Batıcı tayfanın kalemşorlarından biri “Medeniyet Afganistan’ı terk etti, ışıklar kapandı” diye yazmıştı. Bu kafadakilere köşemden şöyle yanıt vermiştim:

“Medeniyetin” Afganistan’dan gidişine ağlaşıyorlar ya hani, yirmi yıl önce Amerikan bayrakları ile gelen bu medeniyet, ne tür bir medeniyetti acaba? İşgal, 70 bini sivil, 240 bin insanın ölümüne yol açtı. Yüzbinlerce insan yaralandı, sakat kaldı. Şehirler, köyler yok oldu. Sayısız kadın kaçırıldı, tecavüze uğradı. Ülke devasa bir narkotik üretim tesisine döndü. Binlerce Müslüman, terörist diye damgalanıp Guantanamo gibi kamplara kaçırıldı. “Medeniyet”, bu insanlara işkence yapmak için özel uçaklar, gemiler tasarladı. Amerikan askerleri zevk için sivilleri öldürüp, ganimet olarak parmaklarını topluyorlardı. “Medeniyetin” temsilcileri, çocuklara tecavüz dahil her tür iğrençliğe bulaştılar.

Bunların hepsi o taptığınız Batının kendi yayın organlarında çarşaf çarşaf haber oldu. “Medeniyet” ise kendi katillerini korumak için her tür numarayı, her tür arsızlığı yaptı. Alın size medeniyet! Ama medeniyetin yanındayken yine de ışığı kapamayın derim, ne olur ne olmaz.

Şimdi Taliban’ın şalvarını sakalını gösterip tüm bu barbarlıkları unutmamızı bekliyorsunuz. Gavurun çizmesinin ezdiği toprakta ot bitmez. Hangi gerekçe ile gelirse gelsin işgalci işgalcidir, düşmandır, haysiyet sahibi her yurttaşın ilk arzusu işgalciden kurtulmaktır. Bunun için de işgalci ile savaşan, onu yenen, gavuru vatandan kovan her güç saygıyı hak eder. Bizim Kuvayı Milliye’miz vardı, Afganistan’ın da Taliban’ı var. Şimdi nereye doğru ilerlerler, nasıl bir........

© Haber7