menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dostum Akif Emre

20 0
21.05.2025

Her kuşağın bulunduğu şartlara göre hem avantajları hem de dezavantajları vardır.

Cumhuriyette doğan, bizden önceki kuşağın avantajı; her birinin alanlarında hemen hemen ilk olmaları, yükselebilmeleri, kendilerinden sonra gelenlere nazaran makam ve mevki bakımından, zor da olsa daha çok fırsata sahip olmalarıydı, ama bunu ne kadar değerlendirebildikleri başlı başına tartışma konusudur.

Ayrıca örnek olabilme imkanlarının bir mecburiyet olarak karşılarına çıkmış olması, onları zorlamış olmasıydı.

Dezavantajları ise; Büyük bir medeniyetten artakalan “değerlerin” ideolojik körlükler sebebiyle zorbalıkla ortadan kaldırılmasının bu kuşağa yansıyan ürkekliğiydi ve bir de ekonomik şartlarının kötü olması yani, Anadolu’nun kırsal tarım alanlarının yoksul çocukları olmalarıydı.

Onlardan sonra gelen bizim kuşağın da avantajlarımız; Ekonomik şartlarımızın kısmen iyi olması sebebiyle dünyaya açılacak az da olsa imkanlara sahip olmamız, bu sebeple dil öğrenmemiz, okuyacak, bilgi elde edecek ve yazacak şartlara sınırlı da olsa sahip olmamızdı.

Ayrıca bizden önceki kuşaklara uygulanan baskı, sindirme, dışlama gibi olumsuz şartlardan dolayı çekingenlikleri kısmen de olsa üzerimizden atmış olmamızdı.

Dezavantajlarımız ise; Daha sonraları net bir şekilde görüldüğü gibi; bizi bölmek ve parçalamak üzere, kurgulanmış, planlanmış ve kuşağımızı derinden etkileyen dış destekli, yabancı kaynaklı çatışma ortamıydı.

Bu çatışma ortamı, bir yandan gençlerin birbirini yok etmeye ayarlanmış ideolojik kamplara ayrılması, diğer yandan bu sebeple bilgiye ulaşımlarımızın engellenmiş olmasıydı.

Bütün bu can yakıcı olumsuzluklara rağmen, kuşağımızın içinden kültürel donanım bakımından kendisini iyi yetiştirmiş gençlerimiz de ortaya çıkmıştır.

Hiç şüphesiz bunlardan birisi de dostum Akif Emredir.

Akif Emre’yi 1980’li yıllarda, birlikte çalıştığımız zaman tanıdım.

O yıllarda ben, İlim ve Sanat Dergisinde, yayınlardan sorumlu olarak bulunuyordum, o da üç yıl kadar İngiltere’nin başkenti Londra ‘da dil öğrenimi için bulunmuştu.

İngiltere'de İslam dünyasının önde gelen değerli isimleriyle tanışmış, orada kurulan Association of Muslim Writers'ın yani Müslüman Yazarlar Birliğinin kurucuları arasında bulunmuştu.

İlk birlikte çalışmamızı Cemil Meriç röportajında yapmıştık.

Akif bu çalışmamızda fotoğraflar çekmişti, gayet iyi fotoğraf çektiğine o sırada şahit olmuştum. Ancak ne yazık ki,........

© Haber7