menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir dönem kapandı, PKK kendisini feshetti

20 4
14.05.2025

Yaklaşık yarım yüzyıl süren, Türkiye’nin en büyük sorunu 12 Mayıs 2025 Pazartesi günü sonlandı.

On binlerce insanımızın canına, sosyal dokumuzun yara almasına, iki trilyon dolarlık maddi kaybımıza sebep olan Partiya Karkeren Kürdistan: Kürdistan İşçi Partisi (PKK) adlı kanlı örgüt kendisini feshetti.

KÜRT IRKÇILIĞININ TEMELİ ANKARA’DAKİ BİR EVDE MAYALANIR

Bugünkü yazımızda sizlerle, ülkemizin bu belaya düşürülmesiyle ilgili tarihi bir arka plan paylaşacağım.

Umarım ve dilerim ki İslam Aleminde bu ve benzeri kirli, kanlı ve emperyalist baronların, silah tacirlerinin desteklediği büyük olaylar bir daha yaşanmasın.

Konu ile ilgili faydalandığım çok sayıda kaynaktan sadece birkaçının adını paylaşacağım:

· Celal Başlangıç, Kanlı Bilmece Güneydoğu, Boyut Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1987.

· Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, İstanbul.

· İsmet Giray İmset, PKK, Ayrılıkçı Şiddetin 20. Yılı, Turkish Daily News Yayınları, Ankara, 1993.

· Ömer Laçiner, Kürt Sorunu, Henüz Vakit Varken, Birikim Yayınları, İstanbul, 1991.

Türkiye 1960’lı yılların ortalarında başlayan 1970’li yılların tamamında devam eden ve 1980 darbesi ile yeraltına çekilerek şiddetlenen çok kanlı bir Marksist-Leninist- Maoist süreç yaşadı.

Bu dönemde PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan 22 yaşındayken İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanır, 1970-71 öğretim yılında bir yıl bu okulda okur.

Bu sırada Devrimci Doğu Kültür Ocakları’nda (DDKO) Mahir Çayan ve arkadaşları ile tanışır.

12 Mart 1971’de Askeri darbe olur, Adalet Partisi (AP) hükümeti ve Başbakan Süleyman Demirel düşürülür, onun yerine, CHP Milletvekili Nihat Erim Başbakanlığında teknokratlardan oluşan bir hükümet kurulur.

CHP’li Erim hükümeti “Balyoz Harekâtı” adında çok sert uygulamalar yapar.

1971-1972 öğretim yılında Öcalan İstanbul’dan Ankara’ya, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne yatay geçiş yapar.

Bu yıllarda Ankara’da, şehrin çeşitli üniversitelerinde okuyan öğrenciler Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD) adında bir dernek kurmuşlardır.

Bu derneğin sekreterliğine 1948 Urfa ili, Halfeti kazasının, Ömerli köyünde sert mizaçlı bir annenin ve mülayim tabiatlı çiftçi bir babanın yedi çocuğunun dördüncüsü olan Abdullah Öcalan getirilir.

ADYÖD bünyesinde öğrenciler sık sık kendi aralarında teorik tartışmalar yapmaktadır.

En şiddetli tartışma “Kürt solunun geleceği” üzerine yapılmaktadır.

Mart 1972’de Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'ne (THKP-C) mensup Mahir Çayan ve dokuz arkadaşı Tokat-Niksar’a bağlı Kızıldere köyünde öldürülürler, Ertuğrul Kürkçü ise sağ yakalanır, hapse atılır.

Bu olayı protesto etmek için Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) boykot yapılır, bildiri dağıtılır, bu eylem sırasında Abdullah Öcalan tutuklanarak Mamak Cezaevi’ne konur ve yaklaşık yedi ay yatar.

6 Mayıs 1972 yılında, Öcalan’ın Mamak Cezaevinde bulunduğu sırada

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) kurucu lideri Deniz Gezmiş ile arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan Ankara’da idam edilirler,

ÖCALAN’IN KÜRTÇÜLÜĞE YÖNELMESİ, APOCULAR ve PKK’nın KURULUŞU?

Çeşitli kaynaklar farklılık gösterse de Öcalan’ın Marksist, Leninist çizgiden kopuşu ve Kürt Irkçısı bir sürece doğru yönelmesi, Mamak Cezaevi’nde bulunduğu dönemde, yani 1972 yılında başlamaktadır.

Delil yetersizliğinden dolayı yedi ay sonra cezaevinden çıkan Öcalan bir tavsiye üzerine Haki Karer ve Kemal Pir’in kaldıkları Emek-Bahçelievler civarında bir eve gelir ve burada iki yıl kalır, bu evde Cemil Bayık’la tanışır.

Böylece Öcalan’ın, Suriye’nin başkenti Şam’da 1991 yılında Milliyet yazarı Mehmed Ali Birand'la yapılan röportajda söylediğine göre, örgütün 1973 yılının bahar aylarından birinde, Ankara’da Çubuk Barajı kıyısında 5,6 kişilik bir grupla temeli atılır.

Ali Haydar Kaytan dışındakilerin bu gruptan kopmaları sonucu yeni tanıştığı Musa Erdoğan, Mustafa Aksakal, Halil Aslan ve........

© Haber7